Biri pes demişti

A -
A +

Dört yiğidin, çayırda, Türkoğlunun vatan ediniş, doğudan batıya göçünü, insanlık anlayışını anlatan peşrevleri, seyirciyi coşturmuştu: -Maşallah deyin şu yiğitlere! -Meydanlar şenlendi bre. Peşrev biter bitmez, Kurtdereli dolu oldu yağdı, bora oldu dağları yerinden oynatırcasına esti. Koca Yusuf, Kurtdereli'yle daha önce güreşmişti, o zaman daha başta çok yeniydi, onu ezmemiş, tavsiyelerde bulunmuştu. O günden bugüne dokuz sene geçmiş; Kurtdereli iyice gelişmişti. Yakın zamanda, Katrancı Mehmed pehlivanı yendiğini duymuştu. Kurtdereli güreşin başlamasıyla birlikte, sağlı sollu elenselerle Koca Yusuf'a saldırdı. Koca Yusuf, fırtınanın geçmesini bekledi. Ancak, geçecek gibi değildi. Her pehlivan, Koca Yusuf'u yenmenin rüyasını görüyordu, anlaşılan Kurtdereli yalnızca rüyaları değil, her anı Koca Yusuf'u yenmekle doluydu. Katrancı gibi bir devi devirdikten sonra, Koca Yusuf gibi devler devine mağlubiyeti tattırma gayretindeydi. Tayfun olup çılgınca esen Kurtdereli, beklemediği bir anda çapraz toplayıp Yusuf'u sürmeğe başladı. Yusuf, şöyle bir direneyim dedi baktı ki, fırtına çok zorlu, kendini fırtınanın esiş istikametine bıraktı. O da hızlandı, bir taraftan da, sağ elle Mehmed pehlivanın beline sarılıp kalçasını hareket ettirerek, yanbaş oyunu aldı, Kurtdereli'yi hızla savurdu. Başka bir pehlivanın açık düşüp yenileceği bu durumda, Kurtdereli büyük çeviklik göstererek elleri üzerine düştü, hemen toparlanıp kalktı. Dikkatli bir göz, Yusuf'un bastırmak için çalışmadığını görebilirdi, ancak Kurtdereli bunu görecek halde değildi. Ayağa kalkar kalkmaz, bir yanardağ gibi kükredi: -Haydi bre Koca Usta. Yusuf, Kurtdereli'nin heyecanına gülümsedi o da karşılık verdi: -Maşallah be kızanım, hepten de zorlu olmuşsun. Kurtdereli fırtınası durmak bilmiyordu, bu sefer de paçalara dalmak istedi, ama Yusuf, geri kaçarak paçaları vermedi. Fakat Kurtdereli pes edecek gibi değildi. Yusuf'un beklemediği bir anda tekrar paçalara indi, iki paçayı birden ele geçirdi ancak, Yusuf da, boyunduruğu yetiştirmişti. Kurtdereli, akıllılık yapıp, paçaları çekip yüklenerek, Yusuf'u devirmek için zorlamadı, Yusuf'un boyunduruğunun, bir mandaya dahi bayılttığını işitmiş olmalı. Paçaları bıraktı, Yusuf da hemen boyunduruğu boşalttı. Güreş tekrar ayakta başladı. Bu ana kadar hep Kurtdereli saldırmış, Yusuf, bu saldırıları boşa çıkarmakla yetinmiş, oyun almak için teşebbüse geçmemişti. Kurtdereli bunu, Yusuf'un kendisinden çekindiğine vermiş, saldırıların sıklaştırmıştı. Yusuf ise, rakibinin bir anlık gafletini bekliyordu. Bu kadar üst üste hücum yapan bir kimsenin açık vermesi kaçınılmazdı. Nitekim Yusuf, elense çekecekmiş gibi uzun kollarını Kurtdereli'nin ensesine uzattığında, Kurtdereli'nin dikildiği an paçalara indi ve arslan pençesi kuvvetindeki parmaklarını paçalardan içeri geçirip çekmeye başladı. Herkesi şaşırtan bir şey oldu, bu şimşek gibi dalışa karşılık Kurtdereli gafil avlanmamıştı. Kurtdereli de inanılmaz bir çabukluk gösterip boyunduruğu vurmuş, ayaklarını gerip, geriye doğru uzatmıştı. Yusuf, paçaları çekti, Kurtdereli, boyunduruğu sıktı. Yusuf, Kurtdereli'nin boyunduruğunun çok zorlu olduğunu anladı, ama dayanabileceği kadar gidecekti. İki eşsiz kuvvetin boğuşması müthiş oldu. Her iki kuvvet, birbirine üstünlük sağlayamadı, ne Yusuf, Kurtdereli'yi paçalardan çekerek düşürebildi ne de Kurtdereli boyundurukla Yusuf'a pes dedirtebildi. Bu eşsiz iki kuvvet karşısında biri haddini bilerek pes dedi. Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.