Bütün Deliorman gelmişti

A -
A +

Tosun Bey de oradaydı. Mayıs ayındaki yaşadıkları Yusuf'u Tosun Bey'e iyice bağlamıştı. Tosun Bey, bu yiğit insan, alperenlerin son temsilcisi, güle kara sevda derecesinde tutkun gönül insanı, onun için ikinci bir baba, hoca ve iyi bir arkadaş olmuştu. Tosun Bey'in gelişiyle dünyalar ona verilmiş gibi sevinmişti. Tosun Bey ile birlikte Tatar Pazarcık Kaymakamı da gelmişti. Kaymakam, Aziz Paşa'nın kendisine teslim ettiği ve İstanbul'dan, Saraydan, Yusuf için gönderilen Aziziye Nişanı'nı getirmişti. 1876 Haziran ayının üçü, günlerden cumaydı. Filipe ve yöresindeki ihtilalin bastırılmasından sonra Yusuf, bir kaç gün Karlıova'da, Tosun Bey'in yanında kalmış, kıspet giyme töreni için gül yağı ve gül suyu aldıktan sonra hemen Razgırad sancağının Kemaller Kazasına bağlı Mumcular Köyü'nün yakınındaki Demir Baba Dergahı'na gitmiş, başından geçenleri, kafasındaki katliamlarla ilgili soru işaretlerini hocası İsmail Pehlivan'a anlatmıştı. Hocasıyla uzun uzun görüşmüşlerdi. Hocası, ilk önce, Yusuf'un kafasındaki katliamlarla ilgili sorularına cevap vermeğe çalışmış, "Bu soruların gerçek cevabını sana bir gönül ehli verir, gün gelir inşallah onunla karşılaşırsın" demişti. Kıspet giyme merasiminin nasıl olacağını, tarihini ve yapılması gereken hazırlıkları İsmail Pehlivan, Yusuf'a anlatmıştı. Yusuf, oradan da hemen köyü Karalar'a dönmüştü. İhtilal sırasında, Filipe'de yaşananları duyan Yusuf'un anne-babası ve diğer yakınları, Yusuf'u Karaok'un sırtında karşılarında görünce, Yusuf, mezardan kalkıp da gelmiş gibi sevinmişlerdi. Özellikle annesi Ayşe gelin, ne yapacağını şaşırmış, Çavuş Ana'nın ve eşi İsmail Pehliva'nın yanında sevincini pek belli edememiş, ancak, yalnız kaldıklarında hem ağlamış, hem de Yusuf'u doyasıya göğsüne bastırarak sevmişti. Akşam Yusuf yatıp uyuduktan sonra da, Ayşe gelin, Yusuf'un başı ucuna gelmiş, saatlerce uyuyan oğlunu seyretmişti. Bütün Karalar Köyü, Demir Baba Dergahı'na akmıştı. Yusuf'un babası İsmail Pehlivan, ninesi Çavuş Ana, annesi, kardeşleri, kısacası bütün köy, hatta Şumnu'nun da yarısı gelmişti. Baba İsmail Pehlivan, kesmek için 10 tane boğa getirmişti. Başta, Filiz Nurullah olmak üzere, Yusuf'un bütün arkadaşları koşturuyorlardı. Bütün bunların heyecanındaki Yusuf, Filiz Nurullah'ın sesiyle irkildi: -Bre Yusuf Agam! Ocamız İsmayil Pelvan seni istiyeri. Yusuf, heyecanlanmıştı, hocası onu niçin çağırmıştı acaba... DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.