"Elveda Rumeli" diyenlere elveda

Bir türlü ısınamamıştım bu diziye. Şive, giysiler, mekan biraz kendine çekse de gönlümü daraltan ve beynimi tırmalayan o kadar çok şey vardı ki... 1896 Rumelisinin tarihi gerçeklerine, örf-adet ve geleneklerine uymayan o kadar çok şey... Müslüman Türk kızlarının giyimleri, Hıristiyan gençlere aşık olmaları, onlarla gayet serbest konuşmaları, Abdülhamit Han'ın ve valilerinin zalim, millet düşmanı gösterilmesi, Sütçü Ramiz'in göğe bakarak (haşa) Allah-ü Teala ile konuşması, ezan sesinin hiç duyulmaması, bayramların hiç gelmemesi, bizi biz yapan geleneklerimize yer verilmemesi ve daha niceleri... Abdülmecit Nurettin Bey yazdı da gerçeği bir nebze olsun öğrendik. Meğer "Elveda Rumeli" dizisi, senaryosu, tiplemeleri, hatta diyalogları ve kahramanlarıyla bire bir, aşırtma imiş. Nereden mi? Nereden olacak... Yahudi asıllı yazar Solem Aleyhim'in, "Damdaki Kemancı-Sütçü Tevye" isimli eserinden. Bu eserde, Ukrayna'nın Anetevka isimli Yahudi köyünde, Yahudi Sütçü ve Kemancı Tevye ile kızlarının hayatı anlatılıyormuş. Sütçü Tevye olmuş Sütçü Ramiz. Yahudi Sütçü Tevye'yi hokus pokus ile Evlad-ı Fatihan torunu, Üsküplü Sütçü Ramiz yapanların niyeti ne? Avrupa'da medeniyetlerin en güzelini, en ihtişamlısını kuranları ve aradan geçen yüzlerce seneye rağmen bu topraklarda silinemeyen izler bırakanları ve torunlarını Tevye'lere benzetmek mi? Diziye "Elveda Rumeli" ismini vermelerine, Tevye'yi Ramiz yapmalarına, Tevye'nin dünya görüşünü ve çevresini aynen almalarına bakılırsa niyetleri hakikaten Rumeli'ye elveda demek. Rumeli'ye elveda deme lüksümüz ve hakkımız yok. Rumeli'yi unutmamaya, bütün değerleriyle yaşatmaya mecburuz. Rumeli kültürümüz, mertliğin, yiğitliğin, fedakârlığın, çalışkanlığın, sevdikleri uğruna can feda etmenin, merhametin, insanlığın zirve noktasıdır, serhat boyu kültürüdür. Kanuni Sultan Süleyman, "Burası gaziler diyarıdır beyim burda gayrolmaz / Burda gayreylenin akıbeti hayrolmaz" diyerek serhat boylarının, Rumeli'nin anayasasını bir beyitte özetlemiştir. Rumeli; gaziler, şehitler, akıncılar, fatihler diyarıdır, başka yerde gaflete göz yumulabilir, ama gaziler diyarında asla. En ufak gafletin cezası ölümdür, çünkü orası serhat boyudur, oradaki gaflet, nice canlara mâl olur. Rumeli; erkanı, yolu, hayat tarzı, hünkardan gelen, sıdk-u sadakattan ayrılmaya kati surette müsaade edilmeyen diyardır. Orası er meydanıdır, ele, bele, dile ihanet kabul edilmez. Bu gerçek, "Buna er meydanı derler / Bunda söz olmaz / Çifte yürekli erler şahin gelir cihane / Ele, bele, dile ihanet olmaz / Okurlar fermanı imanım kıyarlar cane" diyerek serhat boyu türkülerimizde yer bulmuştur. Burada yaşayanların hepsi gazidir, erdir, erlikten erenliğe yol arayanlardır. Vatan koynunda olunca, yattığında, altı toprak, üstü yaprak, yastıcağı taş olmasına rağmen gönlü hoş olanların diyarıdır. Orası Sütçü Tevye'nin diyarı değildir. Orası, Koca Yusufların, Mihaloğullarının, Malkoçoğullarının, Evranos Oğullarının, Turhan Beylerin, Gazi Osman Paşaların yaşadığı, şehit kanlarıyla sulanmış mübarek topraklarıdır. Tuna'nın Türk oğluyla birlikte akmam dediği diyardır. Oralarda hâlâ nice bin hatıramız yaşamaktadır. Oralara elveda demeye hakkımız yoktur. Oralara elveda dememiz, aslımıza, toprağı vatan yapan gerçeğimize, kırmızı gülde şehitliği, ebedi güzellikleri gören gönül zenginliğimize, Anadolu'ya da elveda demektir. Elveda Rumeli dizisini çekenlerin niyeti; Rumeli'ye, Rumeli'de medeniyetlerin en güzelini kuranlara, o diyarlardaki binlerce hatıramıza elveda dedirtmek, unutturmak mı? Elvedayı Rumeli'ye değil, Elveda Rumeli dizisini çekenlere, onlar gibi düşünenlere demeliyiz.