Güreşe ve geleneğe niçin yer verilmiyor?

A -
A +

Taze özerk Güreş Federasyonu için mart ayında seçimler var ama medyada tık yok. Geleneksel spor dalları yetkilileri, artık cirit atı yetiştirilmediği için cirit takımlarının yarış atı kullandığını, bunun da ciriti cirit olmaktan çıkardığını, cirit kulüplerinin maddi kriz içinde olduğunu söylüyorlar. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu araştırma görevlileri bir araştırma yaptı. 5 ulusal gazeteyi 24 gün süreyle tarayarak yapılan araştırmadan çıkan sonuç, spor gerçeğimizi bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarıyor. Bu araştırmaya göre, spor medyasında, yüzde 89.3 futbola, yüzde 4.6 basketbola, yüzde 1.9 motor sporlarına, yüzde 1.3 voleybol ve yüzde 2.9 ise başta atletimiz olmak üzere sporun diğer branşlarına yer veriliyor. Araştırma sonuçları, inanın ki senelerce "Medyada, güreşe ve cirit, ok gibi geleneksel sporlarımıza yer yok" diyen benim bile kanımı dondurdu. Bekliyordum da bu kadarını değil. Güreş ve geleneksel sporlarımız, tam manasıyla unutulmağa mahkum edilmiş. Araştırma, medyada, güreşe ve geleneksel sporlara yer vermemenin, tamamen kasıtlı olduğunu gösteriyor. Eğer, medya, ilgiye, traj beklentisine göre spor branşlarına yer verecek olsaydı, güreş, futboldan sonra ikinci, hiç olmazsa, basketboldan sonra üçüncü sırayı almalıydı. Türkiye'de futboldan sonra, en fazla seyirci toplayan sporlardan biri güreştir. Futbolun, nasıl, bütün dünyada bir numaralı spor haline getirildiği hakkında çok şeyler yazıldı. Futbolun, spor hariç her şey olduğu batılı yazarlarca defalarca ifade edildi. Bu bakımdan futbol konusuna girmek istemiyorum. Temas etmek istediğim, ata sporlarımız güreş, okçuluk ve cirit gibi atlı sporlar, medyada niçin yok farzediyor? Ulusal medya, yalnız traj kaygısıyla hareket etmiş olsa, tabanda sevilen geleneksel sporlarımıza yer verirdi. Ki ulusal medya, yalnızca traj kaygısıyla da hareket edemez. Her ülkenin milli spor politikası vardır, buna uygun yayın yapılması gerekir. Bizim medyamız, geleneksel spor dallarında, traj ve milli spor politikasına uygun yayın yapmıyor, bu iki gerçeğe rağmen, geleneksel sporlarımız yokmuş gibi davranıyor. Niçin? Türkiye'de güreş popüler olursa, gençlerimizin, tarihimiz, milli ve manevi değerlerimizle bağ kurmasından mı korkuluyor? Kendisi de güreş yapan iki cihanın serveri Peygamber efendimizi, pehlivanların piri Hazreti Hamza'yı, başta Birinci Murat, Çelebi Mehmet, İkinci Murad, 4. Murad ve Abdülaziz Han olmak üzere hepsi iyi bir güreşçi olan Osmanlı padişahlarını, insanlık numunesi Koca Yusuf, Mümin Hoca, Yaşar Doğu gibi pehlivanlarımızı, mana ile maddeyi bütünleştiren alperenleri hatırlamalarından mı ürkülüyor? Okçuluk hatırlanırsa, Oğuz Kağan, Oğuz boyları Bozok ve Üçoklar, bunlardan meydana gelen 24 Oğuz boyu, Türkoğlunun batıdan doğuya akışı, okçuların piri Saad Bin Ebi Vakkas, Osmanlı'da okçuluk akademileri, Okmeydanı, burada verilen tasavvufi terbiye, sporun ebedi güzelliklere nasıl vesile olduğu hatırlanmasından mı endişe ediliyor? Başta cirit olmak üzere atlı sporlar hatırlanırsa, atın binlerce yıllık Türk tarihindeki yeri, atın başlı başına tarih olduğu, yiğit yiğidin yoldaşı, at yiğidin öz kardeşi diye niçin bilindiği, ata niçin sevdalandığımız, niçin atı öz kardeşimizden daha fazla kendimize yakın bildiğimiz sorgulanır diye mi düşünülüyor?. Peki bütün bu hatırlanmalar kimi rahatsız eder? Türkoğlunun ve Türk insanının iyiliğini isteyenleri mi? Popüler olan futbol, basketbol, motor, voleybol gibi sporların tamamı, bize batıdan gelen, tarih ve geleneğimizde yeri olmayan sporlardır. Bütün bu gerçekler ışığında, güreş gibi tarihi ve geleneksel sporlarımız medyada yer almazken, medyayı, batıdan gelen sporların istila etmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Gafletle mi, yoksa hinoğlu hinlikle mi karşı karşıyayız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.