İlk ders Osman Paşa'ydı

A -
A +

Tabib Binbaşı Ryan, İkinci Plevne Muharebesinde şahit olduklarını büyük bir şaşkınlık içinde yazıyordu: "Ah bir bilebilsem... Osman Paşa'dan Kara Ahmet'ine, şu Türklerdeki... onları böyle olağan üstü yapan sırrı, bir öğrenebilsem, ömrümün kalan kısmını severek vermeye hazırım. Herhalde, bu sırrı öğrenirsem... büyük ihtimal ben de onlardan biri, Müslüman olurum. Başta Kara Ahmet ve ekibi, Osman Paşa olmak üzere... biz de bir an boş durmaksızın koşturduk... ben ve diğer doktor arkadaşlarım... Vücûde saplanmış kurşunlan çıkarıyor, yaraları dikiyor, kırılmış kol ve bacak kemiklerini birleştirip, değnekleri destek yaparak sarıyorduk. Hasta taşıyan arabalar, hastane avlusuna girdiği zaman ne yapacağımızı bilemiyorduk.. İçindekilerin hangilerinin ölü, hangilerinin yaralı olduğu fark edilmiyordu. Birbirlerinin üstüne denecek şekilde yerleştirilmiş?lerdi. 30 Temmuz Pazartesi 1877'deki İkinci Plevne Muharebesinde, öğleden sonra saat üçte, hastahane başhekimi Dr. Hasîb Bey geldi, geçici hastahane hâline getirilmiş başka bir yere gitmemi emretti. Burası hastahaneden çeyrek mil mesafede idi. Tuceniçe deresinin öbür kıyısında bir bina idi. Binaya girdim. Çoğu subay olmak üzere yüz kadar yaralı vardı. Sabahın erken saatlerinden beri orada bakımsız yatıyorlardı. Zira 20 kadar doktor, asıl hastahanede çalışıyor, bir an durmadığımız halde gene yetişemiyorduk. Bu geçici hastahânedeki yaralılara iki Türk operatörü ilk müdahalede bulunduktan sonra, oraya yatırmış, sonra acele muharebe hattına koşmuşlardı. Yaralılar, korkunç durumlarına rağmen, hiç şikayet etmeden, tevekkül içinde bekliyorlardı, ortalıkta tam sükunet hakimdi, inleme, ah, of sesleri duyulmuyordu." Hatıra defterine, gördüklerini, yaşadıklarını bu satırlarla dile getiren tabip binbaşı Ryan, sanki ayrı bir alemde yaşıyor gibiydi. Yaşadıklarını inanılmaz kabul ediyordu. *** Savaş otoritleri inanamıyordu. Osmanlı'nın Avrupa toprakları içinde yer alan Tuna vilayetin küçük bir kasaba. Tuna vilayetinin onbinlere kilometrekarelik alanlarında gerçekleşen Türk-Rus Savaşının geleceği... Tuna'nın 30 kilometre güneyindeki küçük, daha önce kimsenin ismini duymadığı Türk şehri Plevne'de düğümlenmişti... Bütün dünya gazetelerinin harp muhabirleri ve büyük devletlerin askeri ataşeleri Plevne'ye gelmişti. Gerçek harb muhabirliği, 1861-65 Amerikan iç Savaşı'nda başlamış... 1870-71 Fransa-Prusya savaşında gelişmiş, 1877-78 Türk-Rus harbinde çok tekâmül etmişti.. Telgraf sayesinde, harbin akışını, bütün dünya günü gününe öğrenebiliyordu. Telgraf hatları, Plevne üzerindeki günlük durumu bildiren etraflı haberleri, günü gününe dünyaya duyuruyordu. Avrupa harp akademilerinde birinci ders Osman Paşa ve askerlerinin Plevne zaferleri hakkındaydı. Plevne'nin ne olacağı, Osman Paşa ve yiğitlerinin daha ne kadar dayanabileceği tartışılıyordu. Osman Paşa'nın savunma savaşına yepyeni unsurlar getirmiş olduğu, bütün askeri çevrelerde kabul edilmişti. ¥ Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.