Kılıcını iade etti

A -
A +

Osman Paşa, Plevne'ye götürüldü. Geceyi doktoru ve emirerleriyle bir Bulgar evinde geçirdi. Aynı gün Çar da Plevne'ye geldi ve geceyi, şehirde geçirdi. Çar, 11 Aralık 1877 günü Osman Paşa'yı, öğle yemeğine davet etti. Bu sırada Grandük'ün emriyle Bükreş yo?luna çıkarılan Osman Paşa, geri döndü. Geri dönmesi için Çar, kendi arabasını göndermişti. Çar'ın bulunduğu evin kapısında, insani gerçek, ortaya çıktı. 300 kadar Rus subayı kendisini 'bravo Osman' diye şapkalarını çıkararak alkışladılar. Paşa, bir tarafında Dr. Âsaf Bey, diğer ta?rafında yaveri, eve girdi. Çar, kapıda, Osman Paşa'yı bekliyordu. Elini sıkarak odaya aldı. Çar, "Sizin gibi kılıncın hakkını bilen bir komutanın kılıcı alınmaz. Kılıncı hakkını bilenin kılıncından korkulmaz. Bu kılıç en fazla size yakışır" diyerek kılıcını iade etti. Sofra, Çar'ın aşçısı tarafından itina ile hazırlanmıştı. Osman Paşa, aylardan beri böyle mükemmel yemek yüzü görmemişti. Çar'la başbaşa saatlerce konuştular. Çar, Rusya'ya gönderileceğini, mütârekeye kadar kalacağını, kendisine karşı hiç bir şekilde hürmette kusur edilmiyeceğini söyleyerek Paşa'yı uğurladı. Paşa, Ukrayna'daki Harkov'a, arabayla hareket etti. Önce Çar karargâhına geldi. Burada kendisine defne dalından bir çelenk verildi... Bundan böyle kendisinin ve esir alınan ordusu?nun Rusya imparatorluğunun düşmanları arasında bulunmadı?ğı söylendi... O gece Rus ordusu, Plevne'yi tamamen işgal etti. Çar, 12 Aralık günü öğle vakti, binlerce Rus'un almak için öldüğü, fakat Türk askerinin kah?ramanca müdâfaaları sonunda düşüremediği yere geldi. Griviçe tabyasında yapılan büyük dinî törene katıldı. Tabyanın girişinde, Grandük Nikolay, ağabeyi Çar'ı bekli?yordu. Çar'ı ve peşindeki Romanya Prensi'ni Rus toplarının sal?vosu karşıladı. Arabadan inen Çar, kardeşi olan başkumandanın iki yanağını öptü. Boynuna Sen Jorj nişanı taktı. Orgeneral Todleben'e, Orgeneral Prens Imeretinski'ye ve başka kumandanlara da nişanlar verdi. II. Aleksander, 2 gün sonra Petersburg'a döndü. Plevne askerî valiliğine, Korgeneral Skobelev'i getirdi. Plevne'nin kahraman ordusundan 10 paşa, 130 albay, yarbay ve binbaşısı, 2 bin yüzbaşı ve teğmen, 40 bin piyade ve topçu, bin 200 süvari, toplam 43 bin 340 kişi esir düşmüştü. Son Plev?ne hurucunda 6 bin Türk ve 2 bin Rus ölmüş, pek çoğu yaralan?mıştı. 75 Türk topu ve 70 bin tüfeği, Rusların eline geçmişti. Plevne'nin düşmesinden sonra, General Skobelev, Türk or?dusundan alınan Martini tüfeklerini, birliklerine dağıttı. Rus ordusunun şerefiyle mütenâsib olmadığı iddiasıyla çok tenkit edildi... O buna aldırmadı. Türk ordusunun tüfeklerinin bariz üstünlüğünden Plevne savaşlarında çok çekmişti ve Martinilerin değerini biliyordu Türk askerleri, Plevne'de açıkta, buzlar üzerindeydi. Kendilerine yiyecek verilmiyor, hasta ve yaralılara bakılmıyordu. Türk esirleri, Rus ölülerinin buraya atılması sebebiyle Vid suyundan su da içemiyorlardı. Yakacak ve ilâç yoktu. Ruslar, kırık Türk arabalarının tahtalarını akıl almaz fiatlarla Türk esirlerine satıyorlardı. Ancak cebinde parası olan esir yaşıyabiliyordu. > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.