Kızılelma hep batıda aranmış

A -
A +

Hikmet dede, büyük bir dikkatle kendisini dinleyen Kara Ahmet'e Kızılelmayı anlatmaya devam etti: -Yaptığı işler Kur'an-ı kerimde anlatılan Zülkarneyn aleyhisselam, önce batı, sonra doğu ve kuzeye seferler yaparak bütün dünyaya hakim olmuştu. O günden bugüne, kızılelmanın; dünya hakimiyetinin simgesi olduğu... dünyaya hakim olmak için, ilk önce batıya hakim olmak gerektiği söylenmektedir. İşte bu sebeple; Türk hükümdarları, hep batıya yürümüşler, devletlerini batıya doğru büyütmüşlerdir. Oğuz Han, Atilla ve bunları takip eden Selçuklu ile Osmanlı devamlı batıya yürüdüler, dünya hakimiyetini, devleti ebed müddeti batıda aradılar. Altın kızıl elma, bazen zaferin işareti, bazen hâkimiyetin sembolü, bazen de fethedilmek üzere hedef seçilen yerin sembolü olmuştur. Türklerde, çok eski töreye dayanmaktadır Kızılelma. Kızılelma hedefi, Selçuklulara, oradan da Osmanlılara geçmiştir. Osmanlı Türk Hakanları, Macaristan'daki Kızılelma'nın bulunup ele geçirilmesinden sonra...batıda, Viyana, Roma gibi yeni kızılelmaları hedef göstermişlerdir. Türkler, müslüman olmazdan önce de... inandıkları Tek Tanrı'nın... dünya hâkimiyetini kendilerine ihsan ettiğine iman etmişlerdi. Bunu Bilge Kağan'ın; "Tanrı irade ettiği için tahta oturdum; dört yandaki milletleri nizama soktum" sözlerinden anlamaktayız. Turdı Han'ın, 598 yılında Bizans İmparatoru Maurikianur'a gönderdiği mektupta geçen; "Dünyada yedi iklimin efendisi ve yedi ırkın kağanı..." ibaresi, Türk milletinin İslâmiyet'ten önceki dönemde de Tanrı tarafından kutlu kılınmış olduğu inancını göstermektedir. Bu inanç, Türklerin İslâmiyet'i kabul etmelerinden sonra da devam etmiş ve kendilerinin, Allah tarafından dünya nizamını, adaleti sağlamak için gönderildiklerine inanmışlardır. Zira Türk insanının mücadeleci ruhu ve cihan hâkimiyeti ülküsü, İslâmî inanışa da uygundu. İslamiyet'ten önce kahramanlara verilen alp'lik unvanı, İslâmiyet'ten sonraki dönemlerde alp-eren şeklini almıştır. Topkapı Sarayı'nın en dış kapısı Bab-ı Hümayun'un sağ üst tarafında, 'Zıllullahı fil erdi, veliyyihi külli mazlûmin' yazmakta... Bu ibare; yeryüzünde Allahın adaletini yerine getirici, onun adına hükmeden ve bütün mazlumların koruyucusu, demektir.Ve...kızılelmanın ifadesidir. Eski dönemlerden itibaren, dünya nizamını sağlamak üzere mücadele eden Türk milleti, İslâmiyet'i kabul ederek maddî ve manevî yönden bir yükselişe erişmiştir. Türklerin İslâmiyeti kabul etmesinden sonra ise, İslâm dîninin bütün Müslümanlara emri olan "İ'lâ-yı Kelimetullah" (Allah'ın dînini yeryüzünde üstün kılmak) gâye ve hedefi, Kızılelma ile bütünleşmiştir. Selçuklu ve Osmanlıların çeşitli dönemlerinde de rastlanan Kızılelma, artık müşahhas şeyleri (ülkeler, tahtlar, saltanatlar vs.) sembolize etmeye başlamıştır. Nitekim fetihten önce... asker ve halk arasında Kızılelma... Hazret-i Peygamberin fethini müjdelediği İstanbul için kullanılırken, İstanbul'un fethinden sonra Viyana, Roma gibi meşhur Hıristiyan şehirlerini ve bütün Firengistanı ifâde etmeye başlamıştır. ¥ Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.