Kurtdereli ağlıyordu

Kurtdereli'nin kispeti, haddini bilerek benden buraya kadar demişti. Dana derisinden dikilen kispet, dize kadara yırtılmış ve bir parçası Yusuf'un elinde kalmıştı. Ayağa kalkan Kurtdereli, kuvvetimle paçalarımı Yusuf'un demir pençelerinde kurtardım diye sevinip "Hayda bre Yusuf agam" diye nara atıp çırpınırken, Yusuf, Kurtdereli'ye bir şey uzattı: -Mehmed, gülüm. Kispetinin bir parçası bende kalmış, buyur, yamamak için lazım olur. Mehmed'in aklı başından gidiyor gibi oldu. Kispetinin parçası Yusuf'un elinde ne arıyordu. Şaşkınlıkla paçasına baktı, dizine kadar yırtılmıştı. Yusuf'un demir pençesine Balıkesir Telaşeli Mehmed Ustanın özenerek diktiği kispet bu kadar dayanabilmişti. Kurtdereli'den daha fazla seyirciler şaşkındı: -Hey ya Rabbim, gözümle görmeseydim inanmazdım. -Bu nasıl kuvvet? -Maşallah Mehmed de Yusuf'tan aşağı değilmiş Bu Yusuf'un ikinci kispet yırtışıydı. Seneler önce, Deli İsmail Pehlivanın kispeti de Yusuf'un acı kuvvetine dayanamamıştı. Kispetin, yırtılması, güreş meydanlarında çok ender görülen bir hadiseydi. Kispet paçasının yırtılması, yağlı güreş kurallarına göre yenik sayılmak için yeterli değildi. Yenik sayılması için dizden yukarıya yırtılmış, Hanefi mezhebine göre göstermesi haram bölgenin gözükmesi gerekiyordu. Hemen, Kurtdereli'ye başka bir kispet bulundu ve güreşe devam edildi. Kurtdereli, Koca Yusuf'un dillere destan kuvvetini görünce, daha dikkat etmesi gerektiğini anladı ve daha ihtiyatlı güreşmeye başladı. Ama yine de, Yusuf'u fazla ciddiye almıyor, duruşu, güreş tarzıyla, sanki Yusuf agam, yaşın artık kırka yaklaşıyor, ermaydanlarını biz gençlere bırak der gibiydi. Yusuf, Kurtdereli'ye ezmeden, güreş hayatına zarar vermeden bir ders vermek istedi. Koca Yusuf, yavaş yavaş güreşi hızlandırdı, hücuma geçti. Yusuf, paçalara inmek istedi. Kurtdereli, Yusuf'u alnından iterek kurtuldu. Yusuf'tan uzaklaşmak için bir an ona arkasını dönünce olanlar oldu. Bu anı fırsat bilen Yusuf, arkadan yetişip Kurtdeli'nin beline o kuvvetli kollarıyla sıkıca sarıldı, Kurtdereli kurtulmak istedi, ama çelik mengene gibi kollardan kurtulmayı başaramadı. Kurtdereli zorluyor, Yusuf bırakmıyordu. Kurtdereli'nin aklı gidecek gibi oldu. Can havliyle Yusuf'un ayak bileklerinden yakalamak istedi ancak başaramadı. Yusuf, Kurtdereli'yi iyice kavradı, kucaklayıp ayaklarını yerden kesti ve on adım kadar yürüdü. Üç adım yürümek yeterliyken Yusuf, bilerek on adım yürümüş, Kurtdereli'ye adamakıllı bir ders vermek istemişti. Davul zurnalar, sustu, Yusuf, yavaşça rakibini yere bıraktı. Mehmed, olduğu yerde çöktü kaldı, sapsarı olmuştu, kıpırdıyamadı başına gelenlere inanamadı. Yağlı güreş kurallarına göre, ayakları yerden kesilip, yarım daire şeklinde döndürülen veya üç adım ileri taşınılan pehlivan yenik sayılıyordu. Kurtdereli, su götürmez bir şekilde mağlup olmuş, çocuk gibi kucakta taşınarak yenilmişti. Böyle bir yeniliş, pehlivanlıkta üzücü, utanç verici bir yeniliş sayılırdı. 1. 95 boyunda, 110 kilo ağırlığındaki Kurtdereli çok mahcup ve üzgündü. Gözyaşlarına mani olamadı. Koca Yusuf, Mehmed'i teselli etti: -Üzülme Mehmed, böyle şeyler gençlikte, her pelvanın başına gelebilir. Sen daha çok gençsin. Yetişip büyük pehlivan olacaksın. Mehmed, böyle bir yenilgini başına niçin geldiğini anlar gibi oldu, gençliğine, kuvvetine güvenip, Koca Yusuf'u yeneceğini zannetmiş, tedbirsiz güreşmişti. Doğruldu, Yusuf pehlivanın elinden,Yusuf da, onun alnından öptü. Seyirciler, iki pehlivanı da alkışladılar. Devamı var