Onlar da seyirci bunlar da

El üstünde tutulan, her şey sizin için denilen onlar, sandelyeleri, su dolu pet şişeleri, cep telefonları uçuranlar da... Plastik oturma yerlerini, kalpleri kıranlar da... Trübünleri ve akılları ateşe verenler de... Sahadaki futbolcu ve hakemlere saldıranlar da onlar... Evet, bütün bunları yapanlar, futbol seyircileri, fanatikler. Futbol kadar olmasa da aynı şeyleri seyirci çeken diğer spor branşları fanatikleri için de söyleyebiliriz. Ha yüzlece yıl önce arenada, galip gelenin mağlubu öldürmesini isteyenler... Ha bugün, mağlubiyetin faturasını, desteklediği takıma değil de karşı tarafa çıkaranlar... Fark var mı? *** Yokmuş gibi farzedilen, köylü diye hor görülen amma, bütün yozlaşmaya ve bozulmaya rağmen, ayırım yapmadan bütün güreşçileri seven, iyi güreşeni alkışlayan, kötüyü ıslıklayan, davullar vurmaya başlayınca ağlayan, haksızlığa tahammül edemeyen, güreşleri seyredebilmek için bin bir fedakarlığa katlanarak Türkiye'nin öteki ucundan Edirne'ye gelen... Onlar, Kırkpınar sevdalıları... *** Onlar öyle, bunlar böyle; fark nerede? Fark, takip ettiklerinde, yolları yolumuzdur deyip peşinden gittiklerinde... Onlar, "Her şey ben, dünyanın merkezi benim" diyenlerin, başarıyı, arenada, kılıçta, güçte, kuvvette arayanların, egosunu ilah bilenlerin yolunda... Bunlarsa, zeka, güç, mal, mülk, makam, ustalık ve mahareti yalnızca emanet, imtihan sebebi bilen, verilenler arttıkça sevinmek yerine tam tersi buğday başağı gibi boyun büken, bu nimetlere nasıl şükrederiz, bunların hesabını nasıl veririz endişesiyle uykuları kaçanlardır. *** Onlar, acımadan bıçaklar, can alma hakkını kendinde görürlerken, bunlar, bir gönül kırmayı kainatı yıkmakla eş bilir. *** Ne dersiniz, biz hangilerindeniz? Onlardan mı? Bunlardan mı?