Kara Ahmet, "İltifatlarına layık olmağa çalışacağım, güreşte rehberimiz sizsiniz." şeklinde duygularını dile getirdi ve Adalı Halil'in elini öptü. Selanik'te, Kara Ahmet ile kıyasıya güreş eden Adalı, burada, Ahmet'in güreşini takdir etmişti. 1896'nın Kasım ayının ilk günleriydi. Ahmet, Halim Paşa'nın konağında, ustası Hergeleci İbrahim ve idman arkadaşı Ali Raif ile tatlı tatlı sohbet ediyordu. Sohbet tatlı ve derinse, konusu tabii ki güreş, pehlivanlık olurdu. Zenci hizmetçi, Ahmet'i birisinin görmek istediğini söyledi. Ahmet, ustasından izin isteyerek konağın ana kapısına geldi. Orada kendisini bekleyeni görünce şaşırdı. Görmeyi en son düşündüğü kişiydi. "Karamel" diyerek Ahmet'e koşan, Koca Yusuf'un Avrupa'ya gitmesine vesile olan Bulgar Petrov'du. Hoş beşten sonra, çok iyi Türkçe bilen Petrov, bir şeyler anlatmağa başlayınca Ahmet, onu ustasının yanına götürdü. Petrov, Ahmet ve ustası Hergeleci İbrahim'i Polonya ve Rusya'daki güreşlere götürmek istiyordu. Ahmet, İstanbul'u terk etmek istemiyordu. Ama, Hikmet dedenin, "Verdiğim Kızılelmayı paylaşacağın güzel; güreş peşinde koşarken karşına çıkacak. Bu sebepten, Osmanlı mülkü içinde veya dışında, hatta Frenk diyarlarında bile olsa hiçbir güleşi kaçırmamağa çalış. İlk önce böyle bir kızı bulacak, sonra da güreşle Frenk diyarını fethedeceksin. İşte bu zaman manevi kızıl elmaya kavuşmuş olacaksın." sözleri, hiç istememesine rağmen yönünü yine Avrupa, Frenk diyarlarına çevirdi. Kara Ahmet, ustası ile birlikte ilk önce Varşova'ya, sonra ise Moskova ve Petesburg'a geçti. Varşova ve Moskova'daki güreşlerde fırtına gibi esti. Olanlar, Rusya'nın önemli şehri Petesburg'ta oldu. Ahmet, bu şehirdeki Ciniselli Sirkinde, Rusların Avrupa'da da tanınan şampiyonları, gözbebeği, Alman asıllı Hackenschmidt ile karşı karşıya geldi. Rus seyircilerin büyük tezehuratı ile güreşe başlayan Hackenschmidt, Ahmet'in elenseleriyle ard arda yeri öpünce, o da sözde elense çekiyormuş gibi Ahmet'e yumruk atmağa başladı. Ahmet, temsil ettiği Osmanlı milletine söz gelmesin diye yumruğa yumruklu mukabele etmedi. Hakemler, Hackenschmidt'e ihtar verdiler. Attığı yumruklara rağmen, Ahmet'i kavgaya çekemeyen Rus güreşçi, yine Ahmet'in bir elensesiyle yeri öpünce doğrulurken Rusça "Katil Sultan'ın köpeği" dedi. Rus güreşçi, Ahmet'in Plevne Muharebesi sırasında, çat pat da olsa Rusça öğrendiğini bilmiyordu. Bilseydi böyle bir şey söylemeğe cesaret edemezdi. Katil Sultan'ın köpeği sözü Ahmet'in aklını başından aldı. Kendisine köpek denilmesine katlanırdı, ama Osmanlı'ya, Osmanlı Sultanına karşı yapılana, ona katil denilmesine asla. Yaradana sığınıp Bismillah diyerek Osmanlı tokadını boyun ve sol yanak karışık vurdu. Vurmasıyla birlikte de Rus güreşçi, ağzı kan içinde yere düştü. Ortalık bir anda karıştı. Seyirci, güreş minderine yürüdü. Polisler, hemen müdahale ederek Ahmet ve ustası Hergeleci İbrahim'i sirkten kaçırdılar. Karakola götürdüler. > DEVAMI VAR