Paraya bakmadı

Yusuf, boşta kalan sol kolunu, Lewis'in yakalayıp ağızına götürdüğünü farketti, yüklenmeğe devam ettiği için kaçıramadı. Ve Lewis, Yusuf'un kolunu var gücüyle bileğine yakın yerden ısırdı. Yusuf'un müthiş canı yandı, fakat Lewis'i çevirmeyi bırakmadı. Lewis ısırdı, Yusuf yüklendi. Yusuf, canı çok yanmasına rağmen dayandı, hakeme de şikayette bulunmadı, sonunda pes diyen Lewis oldu ve sırtüstü mindere yapıştı, hem de ancak bıçakla kazınacak şekilde. Hakem, düdüğü çaldı, güreşçileri köşelerine gönderdi. Tuşlar, eşitlenmiş, durum 1-1 olmuştu. Brady, Yusuf'un kolunu görünce dehşetle irkildi. Lewis'in dişlediği yer kopacak hale gelmişti. Hemen doktor çağırdı, kolunu sardılar. Onbeş dakikalık aradan sonra güreş tekrar başladı, tuşu yapan galip sayılacaktı. Yusuf, Lewis'i bir bohça gibi bir köşeden diğerine savuruyordu. Her elensesiyle Lewis, yere seriliyor, fakat Yusuf, üzerine gitmiyordu. Lewis, yattığı yerden faul faul diye bağırıyor, bedavadan maçı kazanmak istiyordu. Hakem seyircinin tepkisinden korkmuş, bu sebeple, hakkına güreş idare etmeğe çalışıyordu. Lewis, Yusuf'un kolunu kapıp ısırmak için gayret ediyordu ama başaramıyordu. Yusuf, gayet temkinli güreşiyordu. Yusuf, Lewis'in yediği elenselerden kıpırdayamaz hale geldiğini görünce çift kle uygulayıp, iki kolunu rakibinin koltuk altlarına geçirip ensesinde kilitleyerek kurt kapanı oyununa aldı. İkinci defa sırtını mindere yapıştırdı. Seyirciler, ayağa kalktı, Yusuf'u alkışlamak için, ama, Lewis, kalkamadı, sedye ile soyunma odasına götürdüler. Hakemin bitiş düdüğüyle birlikte, seyirciler çılgın bir şekilde Yousouf sesleri arasında Yusuf'u alkışladılar. Yusuf, gayet zarif bir şekilde onları selamladı. Amerika'da, yeni dünya denen bu kıtadaki son güreşinde, Amerikalı seyirciler tarafından alkışlanmak Yusuf'u duygulandırmıştı. Bu sırada, birinin koluna dokunduğun hissetti, baktı, Lewis'ti. Mehmed Ağa da yanındaydı, Lewis, konuştu, Mehmed Ağa, tercüme etti. -Yenilgiyi kabul ediyorum. Hem ustalıkta, hem kuvvette hem de insanlıkta bizden çok çok üstünsün. Güreş esnasında yaptıklarım için özür dilerim. Bizim burada işler böyle yürür. Sen bize mertliğin ne olduğunu gösterdin. Yusuf, Lewis'in kollarından tuttu, "Mert adammışsın bre çorbacı" dedi ve soyunma odasına doğru yürüdü. Yusuf'un son güreşiyle ilgili Amerikan gazetelerinde şu haberler yer aldı: "21 Haziran 1989 tarihli Chicago Tribune: Lewis, hakem Hogan tarafından kendisine hediye edilen 2 bin 250 doları utanmadan aldı, bu para Yousouf'un hakkıydı, ama o sırf insanlar güreş seyredebilsin diye bu paraya bakmadı bile." "22 Haziran 1898 tarihli İllisionis Police News: Türk müthiş güreşçi. Lewis'i bütün dalaverelere rağmen yendi. İki güreşçi arasında karşılaştırma yapmağa katiyen imkan yok. Yousouf, apaçık olarak Lewis'i saf dışı etti. Lewis, son devreye çıkamayacak hale gelmişti ve hakeme de bunu söyledi, ancak seyircilerin tepkisinden korkarak mindere çıktı." "22 Haziran 1898 tarihli The Chicago Tribune: Olaylar hakkında geniş bilgiye sahip bir kişinin söylediğine göre, hakem Hogan'a 3 bin dolar ödenmiş." "21 Haziran 1898 tarihli Chicago Daily News: Yusuf, para için yapılan ilk güreşi hile ile kaybetmesine karşılık hilesiz güreşi o derecede kolaylıkla aldı. Büyük Türk, hiç şüphesiz muazzam kuvvetli bir adam. Bir saatlik bir güreş onun üzerinde derin bir nefes alarak yapılan sakin yürüyüşten fazla etki göstermedi." Yusuf, güreşin ertesi günü, 21 Haziran 1898 tarihinde, New York'a hareket etti. Kemerine sarılmış, 7 bin dolar karşılığı Fransız altını vardı. DEVAMI VAR