Rusların üçüncü defa mağlûbiyeti, Avrupa'da ve dünyâda, bomba gibi patla?dı. Türk ordusunun, kendisinden kat kat güçlü Rus ordu?larını durdurabildiğine zorlukla inanıldı. Fakat 16 Eylül 1877 günü ge?len tafsilâtlı haberler, Türklerin Üçüncü Plevne Muhârebesi'ni de kazandıklarını doğruladı. Osman Paşa'nın komutanlığında, Plevne ordusu ve yediden yetmişe Plevneli siviller, inanılmazı başardılar... Altı gün altı gece devam eden Üçüncü Plevne Muhârebeleri'nde, yüz bin kişilik Rus ordusuna kahramanca karşı koydular. Bu muhârebede, erinden komutanına ve Plevneli sivillere herkes büyük gayret gösterdi, ancak Osman Paşa, savaş esnasında, gelişmelere göre almış olduğu cesur tedbirlerle zaferin kazanılmasının baş mimarı oldu. Üçüncü Plevne Zaferi'den sonra, İstanbul'dan, Sultan Abdülhamid Han tarafından gönderilen bir telgraf, bütün Plevnelileri, Osmanlı askerlerini sevince boğdu, ancak Osman Paşa'yı mahcup etti. Telgrafta şunlar yazıyordu: "Sadakatli Müşirim Osman Paşa, Geçmişteki kahramanca hizmetine ilaveten yeni kazanmış olduğun gazanla Osmanlılığın şânını, ordumuzun şeref ve haysiyyetini yücelttin. Hak teâla ve enbiyaların kendisiyle iftihar ettikleri Peygamber efendimiz, her iki cihanda yardımcın olsun. Öz evlatlarım olan bütün komutan ve subaylarıma ve iftihar kaynağım olan muzaffer askerlerime ayrı ayrı selam ederim. Mertçe ve kahramanca gazalarıyla padişahlarını memnun ve mesrur ediyorlar. Cenab-ı Hak da kendilerini sonsuz seadete eriştirsin ve İslâm sancağının muhafazası uğrunda daima bu gibi gazalarda başarı kazanmakla dünyevî ve uhrevî yüksek mükafatlara kavuştursun. Bu hizmetinize mükâfat olarak vükela heyetimizin teklifiyle bütün askerlerimi temsilen şahsınıza gazi ünvanı, bir kıt'a murassa nişân-ı Osmanî, bir kılıç ve iki donanmış at verdim. Söz konusu berat ve hediyeler tez zamanda size hususi memur ile ulaştırılacaktır. Ümerâ ve zâbitan hakkında arzettiğin rütbe ve taktiflerin verilmesini irade ettim. İnşaallahü teâlâ kahraman erlerin hakları olan iftihar nişanlarını da döndüklerinde kendi elimle veririm. Bundan böyle fevkalâde fedâkarlık gösteren ümera, zâbitan ve erlerden müstehak olacakları mükâfat derhal kendilerine vaad ve müjdelemeğe, Dersaâdetime arz etmeye yetkilisiniz. Bu telgrafımı cümle askerime okuyasınız." Telgraf, kendilerine okunan askerlerin sevinci anlatılmazdı. "Gazi Osman Paşa", "Gazi Osman Paşa" nidaları Plevne'den bütün Rumeli'ne, oradan İstanbul'a, İstanbul'dan bütün arz küresine ve meleklerin, şehitlerin diliyle Arş'a kadar yükseldi. Tuna Nehri, her rüzgar estikçe, "Gazi Osman Paşa" diye seslenmeye başladı. Türk zulmü hikayeleriyle şartlanmış İngilizlerin ağzını, bıçak açmıyordu. Rus düşmanı İngi?lizler ise seviniyor, Rusların derslerini aldıklarını söylüyor, padişahı tarafından 'gazi' unvanı verilen Osman Paşa'nın, en üs?tün kumandan olduğunu konuşuyorlardı. Bir İngiliz lordu, doğan oğlunu 'Osman' adıyla vaftiz ettirdi. Çar, harbe devam edebilmek için, Avrupa bankalarından büyük meblağda borç istemişti. Üçüncü Plevne mağlubiyeti üzerine bir çok banka, Rus Hükümeti'nin kredi talebini reddetti. ¥ Devamı var