Rakibi yine Pons'tu

Ahmet'in Viyana'da yaptığı güreşler, birkaç günlük gecikmeyle de olsa İstanbul gazetelerinde yer alıyordu. 17 Temmuz 1900 tarihli Sabah gazetesinde, Ahmet'in 12 Temmuz'da Rus Pytlasinski ile yaptığı güreşin haberi verilerek, "Kara Ahmet, Pytlasinski'yi belinden yakaladı. Rakibi sıyrılmak istedi, çalınan ıslıklara zaten sinirlenmişti. Pür hiddet saldırdı. Fakat bizim tosun aldırmadı, herifin başını sağa iterek tekrar belinden yakaladı. O anda iş bitti. Pytlasinski, havada bir kavis çizerek sırt üstü yenildi." yazıyordu. Ahmet, hastaneden çıkamadığı için ikincilik madalya ve ödülü, kendisine burada verildi. Hastaneden çıktığı gün, menajeri Pierri, Almanya'nın Hamburg şehrinden davet olduğunu söyledi. Ahmet, tam olarak iyileşmediği için güreşmek istemediğini söyledi. Pierri, Pons'un da Hamburg'daki güreşlere katılacağını açıklayınca, Ahmet, "Tamam, Pons, geliyorsa, giderim, ölsem de güleşirim." dedi. Ahmet, menajeriyle birlikte günlerce yolculuktan sonra, Viyana'dan Almanya'nın kuzeyindeki Hamburg şehrine geçti. 5 Ağustos'ta Hamburg'da güreşler başladı. Kara Ahmet, zaman zaman kalbi sancısa da, 20 Ağustos'a kadar süren güreşlerde, sırasıyla Amerikalı Fengler'i, Fransız Furnier'i, Vingler'i, Alman Hitzler'i, Van Den Berg'i, yendi. Bu galibiyetlerden sonra Paris'te Cihan Şampiyonluğu güreşinde elemede yenildiği, finalde ise yendiği Fransız Laurent ile karşı karşıya geldi. Ahmet, üstün bir güreşten sonra Laurent'i yendi. Finale kaldı. Finalde Ahmet'in rakibi, Fransız Şampiyonu Paul Pons'tu. O da rakiplerini yenerek finale kalmıştı. İşte Ahmet'in beklediği an gelmişti. Kara Ahmet, Fransızların 1898 Cihan Şampiyonu Paul Pons ile 21 Ağustos'da karşılaşacaktı. Kara Ahmet, Paris'te kavuştuğu 1899 Cihan Şampiyonluğundan sonra, Paul Pons ile dört defa karşılaşmıştı. Pons ile, beşinci defa olarak Viyana'da 15 Temmuz'da finalde güreşecek, yenen birinci, yenilen ikinci olacaktı. Ancak, Ahmet'in hastalanıp hastaneye kaldırılması sebebiyle bu güreş yapılamadı. Pons, Ahmet'in kendisinden korktuğu için hastaneye sığındığını söyledi. Bu sözler üzerine Ahmet karar değiştirmişti. Hasta olduğu için katılmak niyetinde değildi Hamburg'taki güreş turnuvasına. Bu turnuvaya Pons'un katılacağını haber alınca, güreşmeyi kabul etmişti. İşte şimdi 21 Ağustos gecesi, Pons ile beşinci defa karşı karşıya idi. İlk dört güreşte yeniş olmamıştı. Bakalım bu güreşin neticesi ne olacaktı? Güreşe ilgi fazlaydı. Ahmet'in Paris'te Viyana'da güreşini seyredenler, Hamburg'a onu Pons karşısında seyretmek için koşmuşlardı. Ahmet'in, salonda gözükmesiyle birlikte bir alkış tufanı koptu. Ortalık "Karamel" sesleriyle yıkılıyordu. Ahmet, Hamburg'ta böyle bir tezahürat karşısında şaşırdı. Sağ elini göğsünün üzerine koyup hafifçe eğilerek zarif bir şekilde selam verdi. Selam seyirciyi iyice coşturdu. Ahmet, ringe çıktı. Pons, daha önce gelmişti. Ahmet, elini uzattı, Fransızca "Bon soir- İyi akşamlar" dedi, Pons, küçümseyerek lütfen elini uzattı, bir şey demedi. Ahmet'in "Le vient a' Hamburg pour toi-Hamburg'a senin için" geldim sözünü duymazlıktan geldi. > DEVAMI VAR