Laurent ile yaptığı güreşte Constant yenilince, ağır sıklet final grup sıralamasında belli oldu. Buna göre, Fransız Laurent birinci olarak 1000 frank ve altın madalya, Kara Ahmet ikinci olarak 500 Frank ve gümüş madalya, Belçikalı Constant üçüncü olarak 200 frank ve bronz madalya kazandı. Dördüncü olan Hackenschmidt'e ise 100 frank değerinde hediye verildi. Şampiyona kurallarına göre, ağır sıklette finallere kalan bu dört güreşçiyle, hafif sıklette finallere kalan Maurice Gambier, Chalzetle Frappeur, Lassartesse ve Petroj arasında cihan şampiyonluğu yarışması yapılacaktı. Finalde güreşecek sekiz arasına girmesi, Ahmet'i çok sevindirdi. Yalnızca Laurent'ten çekiniyordu. Ona da, bir anlık gafletiyle yenildiğine inanıyordu. Ahmet'in başarısına en az onun kadar sevinen biri vardı. Bu, kendini Ahmet'e göstermeden onun güreşlerini izleyen, Benoit'ti. Final güreşlerinde Ahmet'in ilk güreşi, hafif sıklet birincisi Fransız Chalzet idi. Güreş, 2 Aralık'ta yapılacaktı. Ahmet, arada üç günü, Benoit'i düşünmemeye gayret ederek çalışmakla geçirdi. 2 Aralık akşamı Ahmet ile Chalzet karşı karşıya geldiklerinde, iki güreşçi arasındaki fark bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. 105 kiloluk Ahmet'in yanında 80 kiloluk rakibi hafif kalıyordu. Güreşin başlamasıyla birlikte, Ahmet, saldırdı, Chalzet, kendini korumağa, fırsat buldukça da kafa kol oyununu almağa çalıştı. Chalzet, Türk güreşçilerin köprü kurmayı gururlarına yediremediklerini biliyordu. Ahmet, aradığı fırsatı 15. dakikada buldu ve ters bir elense ile Chalzet'i yere düşürdü. Fazla zorlanmadan, yerde zaptetti. Ağırlığını Chalzet'in sağ tarafına verdi. Sağ elini rakibinin koltuk altından geçirerek, ensesine getirdi. Tek kle oyununu aldı. Yüklendi. Zorlanmadan, çevirdi, omuzlarını mindere yapıştırdı. 16 dakika 43 saniyede galip gelmişti. Ayağa fırladı, elini göğsüne götürerek seyircileri selamladı. Ahmet'in bu hareketi seyircileri coşturdu. Elini uzatarak Chaltzet'i yerden kaldırdı. Sırtını okşayarak, teselli etti. Ahmet'in gözü, elinde olmayarak bayan seyircilerin tarafına gitti. Direk arkasında yalnızca başının bir kısmını gördüğü kişiyi Benoit'e benzetti. Tepeden tırnağa titredi. Başını çevirdi. Bir daha yakından anladı ki, güreş esnasında Benoit'i görmek, ona hayır getirmeyecekti. Ahmet'in 4 Aralık 1899 akşamki rakibi, yine hafif sıkletten Fransız Gambier'di. Gambier de yalnızca 82 kilo çekiyordu. Güreşin başlamasıyla birlikte ortaya çok ilginç bir durum çıktı. Gambler, kaçıyor, Ahmet kovalıyordu. Hakemlerin ihtarına rağmen, Gambler, kaçmaktan vazgeçmedi. Herhalde, vücutça kendinden daha kilolu olan Ahmet'i kaçarak yormayı, kıpırdayamaz hale getirmeyi, bundan sonra da yenmeyi düşünüyordu. Kaçan Gambier ve iki kolunu açarak kovalayan Kara Ahmet, minderde çok hoş bir manzara meydana getirmişlerdi. Seyirciler gülmekten kırılıyordu. Özellikle de Ahmet'in "Hayda bre Gambier" diye nara atıp, gülücükler saçarak şen şakrak bir şekilde rakibini kovalaması ve güreşe teşvik etmesi, Fransız seyircileri mest etmişti. > DEVAMI VAR