Sonunda rakip bulundu -286-

A -
A +

Müthiş Türk, son derece kararlı. Buraya güreşmeye geldim diyerek güreşmek istiyor. Eğer birileri, ona güreşmesi için Amerika'da şikeye, anlaşmaya bağlı usülleri anlatıp, güreşmesi için bunları kabul etmesi gerektiğini anlatmazsa, Yusuf, güreşmek için daha çok bekleyecek gibi. Gazetenin bu sözleri, aslında Yusuf'un menecerleri Doublier ve Pierri'ye yönelikti. Onlara, anlaşmalı güreşi kabul etmezseniz, güreşçinize burada rakip bulamazsınız, deniliyordu. Doublier ve Pierri de Amerikan spor piyasasının âdetlerine uymadıkça rakip bulamayacaklarını anlamışlardı. Yusuf'a bu durumu anlatmadan, New York'un sayılı organizatörlerinden W. A. Brady ile anlaşma yaptılar. Yusuf'a bunu anlatsalar, kabul etmeyeceğini kesin olarak biliyorlardı. Yusuf'u Amerika'ya getirmek için bir sürü masraf yapmışlardı. Çaresiz, Amerikan usûlü güreşi kabul ettiler. 1 Mart tarihli New York World gazetesi bu antlaşmayı duyurarak, "Büyük organizatör W. A. Brady, Müthiş Türk herkesle güreşmeğe hazır, yakın zamanda Roeber, Evans, Amerika ağır sıklet boks şampiyonları Corbett ve Fitssimmons ile güreşecek ve hepsini de minderden atacak, diyor" şeklinde haber verdi. Nihayet New Yorklu menecer Brady'in temasları başarılı oldu ve New York'un en büyük kapalı salonu olan Madison Square Garden'de Grek-Romen'de dünya şampiyonu olan Amerikalı Roeberle karşılaşması konusunda anlaşmaya varıldı. Anlaşma, Yusuf'a haber verildiğinde, sevdiğine kavuşmuş gibi sevindi, günlerdir beklemekten iyice canı sıkılmıştı. Maça, daha 18 gün vardı. Roeber'in menecerleri ve Roeber, ortalığı kızıştırmak için her gün değişik şekillerde gazetelere demeçler veriyorlardı. Roeber, Yusuf için o kuyruklu bir yalan, onun kadar iri değilim, ancak daha zekiyim, diyordu. 19 Mart tarihli New York World gazetesinde güreşle ilgili haberler, halkın merakını güreşe çekmeğe yönelikti: "Roeber: Yusuf'un kilodan başka ne zeka ne de oyun bilgisi yok. Hem Yusuf'a hem de Yıldız Sarayı'ndaki Sultana süprizim var. İkisi de bunu hayatları boyunca unutmayacaklar. Yusuf, çok sakin, Roeber'i yeneceğinden emin, 'Benim işim güreş, ben, cevabımı güreşirken veririm' diyor. Müthiş Türk ile Roeber arasında 26 Mart tarihinde yapılacak güreş, Amerika'da dikkatlerin bokstan güreşe dönmesi için bir fırsat olacak. Madison Square Garden'in koltukları dolarsa, W. A. Brady, Yusuf ile diğer Amerikalı güreşçiler arasında güreş düzenlemek için harekete geçecek." 20 Mart 1898 tarihli, New York World gazetesinde çıkan yazılardaysa, gazetecilerin Yusuf'u nasıl göstermek istediklerine dair açık işaretler bulunuyordu: 'Müthiş Türk, yüzü ile güreşiyor' başlıklı bir yazıda, Yusuf'un rakiplerini herşeyden önce siması ve gözlerindeki korkunç ifadeyle yendiği belirtiliyordu. Yazı, her ne kadar Yusuf'un minder dışında son derece efendi, kendi halinde ve sakin bir kişi olduğunu da anlatıyor idiyse de, "Yusuf, bir et dağıdır, teknikten çok kuvvetiyle ve rakiplerini ürküterek maç kazanır, bunun için en büyük kozu, mindere çıkar çıkmaz yüzüne ve gözlerine yerleştirdiği korkunç ifadedir" denilerek, haberde tam bir canavar anlatılıyordu. Yazı, Yusuf olduğu söylenen ve tam bir canavar görünümünde olan bir resim ile de desteklenmişti. Gazete Yusuf'u korkunc göstermek için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu: "Türk, fiziği ve antrenman şekliyle belki ağır sayılabilir, ancak kuvvetine diyecek bir şey yok. 135 kiloluk bir jimnastik güllesiyle oynayabiliyor veya koskocaman bir adamı çocuk gibi fırlatıp atabiliyor. Bizim iyi dediğimiz güreşçiler onun elinde kendinin pençesinde kıvranan farelerden farklı olmayacaklar." > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.