Üçüncü güreş yapılacak

A -
A +

Pytlasinski, gazetelere demeç üzerine demeç vererek, "Vahşi Kara Ahmet ile güreşirken kaybettiğim kan yüzünden yenildim. Pons'tan ikinci bir güreş istiyorum." dedi. Kara Ahmet ile güreşmeye yanaşmayan Rus güreşçi, arkası arkasına Pons ile güreşmekten kaçınmıyordu. Pons ile Pytlasinski arasında yapılan ikinci güreşte de yenişemediler. Güreşin berabere bittiği ilan edildiğinde, Parisliler, "Şike!", "Şike!" diye bağırarak protestoda bulundular. Bu ikisi arasındaki güreş, Ahmet'in sert, mert güreşini savunanlara fırsat verdi ve "gördünüz mü Ahmet'in olmadığı güreşteki rezaleti." şeklinde tepkilerini dile getirdiler. Ancak, Frantz Reichel, 25 Ocak 1900 tarihli Velo gazetesinde, "Dostum, Coquelle, Türk, insanları aldatıyor. Onun gülüşlerine kanma, rakiplerine dudaklarında tebessüm ile işkence ediyor." yazarak Ahmet, hakkındaki görüşlerinin değişmediğini gösterdi. Yazar Coquelle, 26 Ocak tarihli Velo gazetesinde Reichel'e cevap verdi: "Kara'yı savunmaya ayırdığım makalenin, gerçeği aksettirdiğini, iyi karşılandığını şimdi daha da iyi anlıyorum. O günden beri sadece tebrik eden okuyuculara rastladım. Ey Türk! İşte burada sana garanti veriyorum. Paris seyircisinin karşısına çıktığın gün, yeni bir sempati başarısına kavuşacaksın. Türklerin Frenk güreşi dediği grekoromen güreşin bütün inceliklerini bilmeyebilirsin. Emin ol ki, Fransız halkının büyük çoğunluğu senden ve senin kuvvet ve cesaretten kurulu güreş metodundan yanadır. Zira Frantz Reichel ne dersen desin, bugüne kadar gerçek güreş amatörlerini, güreşi gerçekten sevenleri -dikkat edin şikecileri değil- memnun eden hemşehrisi Koca Yusuf'tan sonra Kara Ahmet oldu. Kara ile Pytlasinski arasındaki ikinci güreşi idare eden hakem Plaza da yanıma gelerek elimi sıktı. 'Makaleniz için tebrik ederim. Ben haktan yanayım. Kara'ya hücum edilmesini anlamıyorum. Ahmet, mert ve cesur kişidir. Sözlerime dikkat edin, asıl rakiplerinden şikayet etmesi gereken odur.' dedi. Hakemden bu sözleri işitince içim sevinçle doldu. Hâlâ da dolu duruyor. Hakem de benim düşünceme katılmaktadır. Ve şayet, Reichel'in dediği gibi güreş konusunda, sözleri bir otorite sayılıyorsa, bu kahraman Kara Ahmet'i savunan bizim için bir başarı, ne diyorum bir zaferdir. Hoh... Kara, hayde bre..." Reichel, ertesi gün, bu makaleye, "Ahmet yine de vahşidir." şeklinde cevap verdi. Conquelle de buna, "Bizim tarz Fransız güreşi, güreş değil jimnastiktir." yazısıyla karşılıkta bulundu. Ahmet ve Rus güreşçinin menajerleri 26 Ocak tarihinde bir araya geldiler. Üçüncü güreşin 29 Ocak gecesi yapılmasına karar verdiler. Fransız gazetelerinde Pytlasinski'nin bir mektubu yayınlandı. Rus güreşçi bu mektubunda, "Türk'ü ilk güreşimde, yedi dakikada yendim. İkinci karşılaşmamızda, yumruk atarak işi yarım bıraktı. Şimdi ona üç defa yedi dakikalık süre tanıyorum. Çünkü, 29 Ocak gecesi Paris'ten Rusya'ya gidecek trene, yetişmek için ancak yirmibir dakikam var Bu kadar zaman içinde Ahmet'in işini bitirip trene yetişeceğim. Sadece, Parislilerin genel arzusunu yerine getirmek, Türk'ün şişirilmiş balon olduğunu göstermek için üçüncü güreşi kabul ettim." diyordu. > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.