Ülkemizde, futboldan sonra en yaygın sporlardan biri yağlı güreştir. Bir yılda 200'e yakın yerde yağlı güreşler yapılır. Ve her organizasyonu binlerce güreşsever izler. Yağlı güreşi genelde Kırkpınar güreşleri vesilesiyle hatırlarız. Çok kimse Kırkpınar güreşleri dışında Türkiye'nin dört bir köşesinde yağlı güreş yapıldığından haberdar değil. Bir ara kendi federasyonuna sabip bulunan yağlı güreş, bugün Güreş Federasyonu bünyesindeki Yağlı Güreş Yürütme Kurulu tarafından idare edilmektedir. Kurulun başında bulunan Metin Başdemir kardeşimiz karınca kararınca hizmet için çırpınıyor. 20-22 Mart tarihleri arasında Antalya'da Yağlı Güreş Kurultayı toplandı. Federasyon Başkanı, yardımcıları, başpehlivanlar, cazgırlar ve beldelerinde yağlı güreş organizasyonu yapılan belediye başkanları bir araya geldiler. Bize de davetiye geldi, ama son anda elimize ulaştığı için işlerimizi ayarlayıp gidemedik. Kurultayda çok şeyler konuşulmuş, kararlar alınmış. Yağlı güreşe büyük darbe vuruyor dediğimiz altın puandan vazgeçilmiş. Yağlı Güreş Yürütme Kurulu Başkanı Metin Başdemir, Federasyon Başkanı Osman Aşkın Bak'ın desteğiyle çok şeyler yapmaya çalışıyor. Amma yağlı güreşin yağı mücadeleyi zorlaştırıyor. Yağlı güreşin baş tacı Kırkpınar senelerdir konuşuluyor. Başkanlar geliyor, başkanlar gidiyor, ağalar seçiliyor, sözler veriliyor. Toplantılar yapılıyor, beyanatlar veriliyor. Sonuç, "Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, bir de baktık ki bir arpa boyu yolu gitmişiz" misali. Kırkpınar'ın 647. yılında gelinen nokta, tarihi değerlerinden, temsil ettiği kıymetlerden uzaklaşmış bir yağlı güreş... Yağlı güreşten geçinenler çoğalınca olanlar oldu. Bu spor geçim kaynağı, para kazanma aracı olunca iş çığırından çıktı, animasyon gösterilerinde, domates dolu römorklarda pehlivanlar boy gösterir oldu. Yağlı güreşin alperenler hatırası, bir vatan ediniş destanı olduğu, pehlivan kimlere denildiği, peşrevin neler söylediği unutuldu, hatırlanmaz oldu. Eğer, asli unsurlarına sahip çıkılmazsa, zamana ve şartlara uyduralım düşüncesiyle değişiklikler yapılmaya devam edilirse on sene sonra yağlı güreş diye sirk gösterisi seyrediyor olacağız. Bizce Kırkpınar Akademik Kurulu oluşturulmalı, her türlü değişik bu kurulun olurundan geçmeli. Trakya Üniversitesi Kırkpınar'la ilgili sempozyumlar yaptı. Biz de Kırkpınar'ın tarihi, kültürel değerleriyle ilgili dört tane tebliği sunduk. Bunlar klasörlerde kalmamalı. Yağlı güreşi yapmak, yönetmek, yazmak zordur. Kısacası yağlı güreşin hakkını vermek zordur, üzerinden yüzlerce senin, bir milletin dünya görüşünün yükü vardır. Her benim diyen çekemez.