Yusuf'un tepkisi sert oldu

A -
A +

Yusuf'un adıyla, onun haberi olmadan, 2 Mayıs 1898 tarihli The World gazetesinde yayınlanan mektup şöyle bitiyordu: "Roeber'e cesaret vermek için gülümsedim ve tekrar ittim. Hakem araya girip bizi ayırdı. Ben, içimde hiç de fena niyet olmadığını göstermek için gülümsedim. Aslında aklımdan kemiklerini kırmak geçiyordu. Roeber, bizim köyde köpeklere vurduğumuz gibi bana yumruk atmaya kalkıştı. Dokunsaydı kafasını koparırdım onun. Derken millet birbirine girdi. Yirmi kadar imansız mindere çıkıp birbirlerine küfretmeğe ve kavgaya başladılar. Zavallı gavurcuklar gibi yumrukla kavga için para almadığımdan bu gösteriye ben katılmadım. Roeber'i mindender uzaklaştırdıkalrı sırada kokunç Rum dedikleri imansız Heraklides'in yanıbaşıma geldiğini gördüm. Sokak köpeği gibi suratını buruşturuyordu. 'Öldüreceğim, öldüreceğim diye bağırıyordu. Onu hemen haklayabilirdim ama, aynasız dedikleri mavi elbesile polisler korkunç Rum'u yakaladıkları gibi minderden aşağı fırlattılar. Doğrusu buna çok güldüm Roeber'le tekrar oynamama izin vermedikleri için ben de Amerikalıların otel dedikleri kervansarayıma döndüm. İşte böyle efendim, Bu gürültülü diyardan bıkmış durumdayım. Ocağıma dönüp sen inananların emirinin huzurunda yaşamaya hazırım. Senden tek bir isteğim var. Billy Brady efendiyi beraberimde getirmeme izin ver, zira kasaların altın ve gümüşle nasıl doldurulacağını iyi biliyor. Çok iyi dostumdur. Roeber'le ikinci güreşimizin fiyaskoyla sonuçlanmasına rağmen bana pol para kazandırdı. Ey Efendim, ömrünüz uzun olsun. Hizmetkarın İsmail Yousouf " 2 Mayıs 1898 tarihli The World Gazetesi'ndeki mektubu Malatyalı Mehmed Ağa, Yusuf'a okuduğunda, Yusuf'un aklı başından gidecek gibi oldu. Söylemediği, söylemeyi aklının ucundan dahi geçiremeyeceği şeyleri onun ağzından nasıl yazarlardı. Hemen, Mehmed Ağa ile birlikte menecer Brady'i buldular. Mehmed Ağa, işi gücü bırakmış, Yusuf'un peşinden ayrılmıyordu. Onun yoldaşı ve tercümanı olmuştu. Brady, yazılanları sabahleyin Yusuf'tan önce okumuştu. Yusuf'un telaşını görünce güldü: -Yousouf Pehlivan, bunda telaşlanacak bir şey yok. Bu yazıda Amerikalılar, kendi kendileriyle alay etmişler. Bu yazıyı okuyan herkes, bunları senin söylemediğin, anlar. Bu yazıyla, senin ne kadar güçlü olduğun, Amerikalı güreçşilerin de sahterkarlığı dile getiriliyor. Yusuf, Brady'in konuyu ciddiye almamasına kızdı: -Bre çorbacı, şaka ile de olsa, benim ağzımdan kimseye köpek denilmesine rıza gösteremem. Bir sürü yanlış bilgilerle dolu, elle tutulur yeri yok. Padişahımız peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) torunu diye yazılmış. Hiçbir maçta hiç kimseyle, dalga geçmem, rakibim karınca dahi olsa kendimi büyük görmemeğe çalışırım. Parayı hiç sevmem, mecbur olmazsam elimi bile sürmek istemem. Yazılanlar içinde tek doğru bir şey; buralardan bıktığım ve bir an önce memleketime dönmek istediğim. Güreş tarzınızdan, güreşlerin kumara vasıta olmasından, güreşçilerin çok büyük kısmının mertlikten uzaklığından nefret ettim. Yalnız Amerikan halkını sevdim, beni onlar anladı, yazık, halk, bir avuç dolandırıcının elinde oyuncak. Gazetede çıkan yazıdan katiyen razı değilim. En kısa zamanda, mektubun bana ait olmadığı gazetede açıklansın. DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.