Başını çevirip Yalçın'a gülümsedi

A -
A +

Sevgi korkarak yanına yaklaştığı Yalçın'dan güzel haberler almıştı. Demek ki başından beri bir şeylerden şüphelenen Şeyma Yalçın'dan doğruları bir bir öğrenmiş, fakat bunları ilk defa duyduğunu Yalçın'a belli etmemişti. Biliyormuş gibi yapmakla kalmamış, bir de, "Artık o bizim gelinimiz" diye sahiplenmişti. Bundan daha da güzeli, Yalçın'ın bu durumu kabullenmiş görünmesiydi. Artık Yalçın diye bir tehlike kalmadığını düşünen Sevgi rahatlamıştı. -Sana o kadar dedim ama anlatamadım, ben ne yapayım, diye çıkıştı. -İnanmamıştım, benden kurtulmak için öyle davrandığını düşünmüştüm. -Şimdi ne düşünüyorsun peki? -Bağrıma taş basmayı düşünüyorum. Ne düşüneceğim, sözlü bir kıza yan gözle bakmak bize uymaz. Bundan sonra dünya ahret bacımsın... -Teşekkür ederim, teşekkür ederim! diye sevinçle el çırptı Sevgi. Biliyor musun, sen aslında iyi bir çocukmuşsun. Yalçın acı acı gülümsedi: -Biliyorduk, biliyorduk da, sana anlatamadık. Üslubumuz biraz tersti galiba. Her neyse. Sağ olsun Hikmet Baba sayesinde kalbimizdeki fırtınalar biraz olsun dindi. -Sahi, dedi Sevgi. Hikmet Amca sana ne anlattı? Sabaha kadar konuşmuşsunuz. -Anlaşılması güç şeyler. Ama ben her bir dediğini anladım. Hayata dair şeyler işte. Büyük adammış Hikmet Baba. Tanımamışız. Saygıda kusur etmişiz yıllarca. Kendi oğluymuşum gibi ilgilendi benimle. Babam olsa bu kadarını yapamazdı. -Öyledir benim Hikmet Amcam. Altın kalplidir. Saatine bakan Sevgi birden yerinden kalkarak; -O, ben geç kaldım, diye kapıya yöneldi. Biliyorsun bir hastam var. -Bilmez miyim! Sinan Beyimiz... Teşekkür ederim geldiğin için... Sevgi kapıdan başını çevirip Yalçın'a gülümsedi. Sonra koridora çıkıp aceleyle merdivenlere doğru yürüdü. Bir hayli oyalanmıştı. Acaba Sinan'ın durumunda bir değişiklik var mıydı? Alt kata inince birden Şeyma'nın sesiyle arkaya döndü: -Yenge! Yengeciğim nerelerdesin? -A, şey... Yukarıdaydım. Tanıdığım bir hasta vardı da, ona uğradım. -Her yerde seni aradım, gel gel! -Ne oldu, neden beni aradın? -Daha ne olsun! Sinan Abim bizi tanıdı, konuştu! Sevgi şaşkınlıkla Şeyma'ya baktı. -Ne?.. Sahi mi? -Gerçekten. Haydi gel gözlerinle gör! Seni görünce nasıl sevinecek kim bilir! -İnanamıyorum. Doktorun dediğinden daha çabuk iyileşti desene. Çok sevindim Şeymacığım, gözümüz aydın! -Haydi çabuk, çabuk, seni görünce ne yapacağını çok merak ediyorum. Hepimiz merak ediyoruz... Tam kapıdan içeri girmek üzereydiler ki, Sevgi birden duvara yaslanarak durdu. -Ne oldu? diye sordu Şeyma. -Abin beni böyle görmesin, dedi Sevgi. Hazırlıksız yakalandım. İçeriden çantamı getirir misin, hafif bir makyaj yapayım hiç olmazsa. -Peki, dedi Şeyma. Bekle hemen getiriyorum... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.