ABD'nin imaj problemi

ABD'nin dış politikalarının dünyaya anlatılabilmesi, giderek zorlaşıyor. Günümüzde Amerikalı diplomatların en çok konsantre oldukları husus, bu güçlüğü nasıl aşarıza odaklanıyor. Bir tarafta global terörle mücadelenin dış dünyadaki yankıları, diğer tarafta insan hakları ve hürriyetlerde eskiye nazaran artan kısıtlamalar, ABD'yi zor durumda bırakıyor. Amerikan aleyhtarlığının dünyanın her tarafında giderek artmasının bir türlü önü alınamıyor. ABD, süper bir güç. Dünyanın her tarafına ilgisi ve geniş boyutlu ilişkileri var. Ancak bu süper devlet, bir zamanların gelinmek için can atıldığı rüyalar ülkesi bugün çok ciddi bir "imaj" problemi ile karşı karşıya. Bu imajın, olumsuz etkilerini gidermek gerekiyor. Bu sebeple ABD'de, dış dünyaya ve özellikle çok ilgi duyduğu ve sıkı ilişkilerde bulunduğu ülke kamuoylarına yönelik tanıtım çalışmaları sürekli gözden geçiriliyor. Daha neler ve nasıl yapılabilir arayışları içinde olunuyor. Önceki gün Orta Asya'ya tayini çıkmış bir Amerikalı diplomat aradı. Bizimle tanışmak ve ABD'nin Türk ve İslam dünyasına yönelik politikalarının kamuoyları tarafından nasıl algılandığı konusunda fikir alışverişinde bulunmak istediğini söyledi. ABD'de görev yapan bir gazeteci olarak, Amerikalı yetkililerin bilgilendirme ve kamuoylarına yönelik (public diplomacy) faaliyetlerinin ne derece yeterli olduğunu sordu. Bilgi ve enformasyon bombardımanı Gerçekten Amerikalı yetkililer, uyguladıkları dış politikalar konusunda, hemen her fırsat ve imkanı kullanarak, bilgilendirme yapıyorlar. Her düzeyden yetkilinin çeşitli ortamlarda yaptıkları konuşmaları anında yazılı ve görüntülü olarak bütün dünya medyasına ulaştırmaya çalışıyorlar. Basın toplantılarında sözcüler ve yetkililer, her soruya bıkmadan usanmadan detaylı cevaplar veriyorlar. Resmi internet siteleri, neredeyse dakikada yenileniyor. Böylesine hızlı ve yoğun bir bilgilendirme faaliyetleri var. Ancak bu çalışmalardan hedefledikleri randımanı alamadıkları da bir gerçek. Zaten bu değerlendirmeyi kendileri yapıyorlar. Bunca masrafa ve çok geniş bütçeli tanıtım faaliyetlerine karşılık, dünyada giderek artan Amerikan aleyhtarlığının önlenememesinin gerçek sebeplerini bulmaya çalışıyorlar. Tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinin, dayanması gereken temel kurallar var. Herşeyden önce doğruluk gerekli. Gerçeği, sadece gerçeği bildirmek esas olmalı. Gizlemek, çarpıtmak, abartmak, sansür, yönlendirmek gibi "propaganda" maksatlı çalışmaların, ters tepen imaj zedelenmelerine yolaçtığı unutulmamalı. Böyle durumlar büyük çapta bilgi kirliliğine sebep olur. Bilgi kirliliği de, gerçeğin düşmanıdır. İnandırıcılık için dürüstlük ve güvenilirlik gerekli Gerçeği, doğru olarak anlatmak da çok önemli. Muhatabınıza dürüst ve güvenilir intibaını verememiş iseniz, gerçekleri anlatıyor olmanız da işe yaramayacaktır. Zira hep şüpheyle ve acaba tavırlarıyla karşı karşıya kalma durumundasınızdır. Samimiyet ve dürüstlük, mesaj taşıyıcılar için, olmazsa olmaz şartlardandır. Eğer bir ülkenin yetkilileri, zikzaklı politikalar uyguluyorlarsa, sadece ben ve benim çıkarlarım diyorlarsa, adaletsizlik ve çifte standartlı yaklaşımlar sergiliyorlarsa, teknolojinin en son imkanlarını da kullansalar, ağızlarından bal damlayarak aktarmaya da çalışsalar, netice alınması zordur. Bugün uluslararası arenada çifte standartların, adaletsizliklerin ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın uygulamalarının bini bipara! Terörü bile, sadece kendilerine zarar verirse kınayan ülkeler var! Böylesine bencil ve tek taraflı anlayışlar, sadece düşmanlık tohumu saçıyor. Dünyadaki her insanın daha radikalleşmesine ve nefretine yolaçıyor. Dolayısı ile imaj düzeltmenin veya iyi imaj vermenin yolu, adaletli ve dürüst olmaktan geçiyor. ABD'li diplomatların bu arayışta olmaları, bilgilendirme faaliyetlerini böylesine doğru mecraına oturtma çalışmaları, takdir edilecek bir davranıştır. Bu çizgi muhafaza edildiği sürece, sadece imaj düzeltilmiş olmayacak; aynı zamanda zihinlerin ve gönüllerin kazanılması da imkan dahiline girecektir!