ABD'nin yara sarma gayretleri

A -
A +

Türk-Amerikan ilişkilerinde hissedilir bir yumuşamanın olduğu günler geçiriyoruz. Amerikan KONGRESİ, -şarta bağlayarak- da olsa "Türkiye'ye 1 milyar dolar hibe ya da 8.5 milyar dolar kredi destek paketini" onayladı. ABD yönetimi şu sıralar Türkiye'yi yeniden övmeye başladı. Geçen hafta Uluslararası Para Fonu IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantısı için geldiği Washington'da Devlet Bakanı Ali Babacan oldukça sevindirici görüşmeler yaptı. Ali Babacan, hem IMF hem de Dünya Bankası yetkilileri ile biraraya geldi. Ayrıca ABD Hazine Bakanı John Taylor ile görüştü. Almanya, Fransa ve Brezilya maliye bakanları ile görüş alışverişinde bulundu. Babacan, "ABD Hazine Bakanı John Taylor'dan gelen talep üzerine yaptıkları görüşmenin 'çok olumlu' ve 'sıcak' bir görüşme olduğunu" söyledi. Ali Babacan ayrıca, "Ekonomisinin çok hassas olduğu bir dönemde Irak kasırgasına maruz kalan Türkiye'nin, bazı kesimlerin öngördükleri felaket senaryolarına yakalanmadığı görüşünün muhataplarıyla da paylaşılmasının, Türkiye açısından sevindirici ve ferahlatıcı bir gelişme olduğunun" özellikle altını çizdi. Türkiye ile çok önemli stratejik ilişkiler Türk-Amerikan ilişkilerinde bu bahar havası, sadece Ali Babacan'ın geçen hafta Washington'da yaptığı görüşmelerle de sınırlı değil. Bu hafta hem Beyaz Saray'dan, hem de Dışişleri Bakanı Powell ve ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Myers'den, "Türkiye'yi ve Türk-Amerikan ilişkilerini öven açıklamalar" yapıldı. Bunlar hep, tezkere krizi ile ortaya çıkan gerilimin giderek azaldığının işaretleri. Artık, "Türkiye'nin stratejik ortaklığının" bile tartışılmaya başladığı gerilimli ortamdan, hızla yumuşama sürecine giriliyor. Yani Amerika, "incinen ilişkileri onarma sürecini" başlatmış görünüyor. Yönetimin, asker-sivil en üst yetkililerinin peşpeşi sıra yaptıkları bu "yara sarma gayretleri", son derece olumlu gelişmeler. Geçtiğimiz Salı günü, Yabancı Basın Merkezi'ndeki brifing sırasında ABD Genelkurmay Başkanı Richard Myers'e bu durumu sordum. "Türk-Amerikan ilişkileri, stratejik işbirliği ve gelecekte durumun nasıl gelişeceği" yönündeki sorumu Myers şöyle cevapladı: "-Türkiye ile ABD arasında her iki ülke için de çok önemli ve stratejik ilişkilerimiz var. Genelkurmay Başkanı Özkök yakın arkadaşım. Her hafta telefonda konuşuyoruz. Bazan haftada 2-3 kere konuştuğumuz bile oluyor. Çabalarımızı koordine içinde yürütüyoruz." Türkiye örnek ülke Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell da Yabancı Basın Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında, Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendirdi. Powell, "Tezkerenin TBMM'den onay almamasının hem ABD, hem de Türk Hükümeti'nde büyük bir hayal kırıklığına yolaçtığını, ama bunun artık geçmişte kaldığını, iki ülkenin işbirliğinin güçlü ve kalıcı olduğunu" özellikle vurguladı. Powell'ın tezkere krizini değerlendirirken, "Türk Hükümeti ile ABD Yönetimini, aynı hayal kırıklığı çizgisinde buluşturması" da, ilginç bir ayrıntıydı. Türkiye'nin demokratik Irak ile birlikte Ortadoğu için en iyi model olduğunu söyleyen Powell, "Türkiye ve yeni Irak, demokrasinin müslümanlar için de işleyebileceğinin örneklerini oluşturacaklar." şeklinde konuştu. Powell ayrıca, "Türkiye'nin gösterdiği işbirliğinden ABD'nin çok memnun kaldığını, son dönemde neredeyse hergün Abdullah Gül ile telefonda konuştuğunu" belirtti. ABD Genelkurmay Başkanı Myers ile Dışişleri Bakanı Powell'ın bu açıklamaları, Türkiye'ye ve Türk Askeri'ne verilen büyük önemin net göstergeleri. Ayrıca bu açıklamalar, tartışılmaya başlanan "stratejik ortaklık" konseptinin geleceğini belirleyecek son derece olumlu adımlar sayılmalı. Dileriz bundan böyle Türk-Amerikan ilişkilerinde, tezkere gibi egzantrik krizler yaşanmaz. Yaralar çabuk sarılır. İşbirliği ve ortaklık, daha da gelişir. Bekleyelim, görelim...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.