Birleşmiş Milletler Zirvesi
Birleşmiş Milletler (BM) Zirvesi için 175 ülkenin hükümet ve devlet başkanları New York'ta bulunuyor. Zirvede Türkiye'yi Başbakan Erdoğan temsil ediyor. Erdoğan'a Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de eşlik ediyor. Yıllardır, BM'nin daha aktif olması için reform ve yapısal değişikliği üzerinde duruluyor. Ama bu konuda henüz uzlaşılmış değil. Gerçi, daha terörün tanımlamasında bile mutabakat sağlayamayan, uzlaşılan ve karara dönüşen hususları da yeterince uygulamaya sokamayan bir teşkilatın hemencecik yeniden yapılandırılması da pek kolay değil. Ama dünyadaki açlık, yoksulluk, savaşlar ve terörle mücadele konularında BM'yi daha etkin bir konuma getirme gayretlerinin neticeye ulaşmaması, en başta bu kuruma zarar veriyor. BM Teşkilatı'na saygıyı azaltıyor. ABD'nin Irak'a tek başına müdahalesi ve global terörle mücadelesini BM'yi devre dışı bırakarak sürdürmesi, bu teşkilatın etkinliğine büyük darbe vurdu. Dünya sorunları için çözüm yeri olması gereken BM ne yazık ki, Güvenlik Konseyi'nin veto hakkı bulunan daimi 5 üyesinin "oyuncağı" haline geldi. Havanda su dövülme mekanı oldu. Sadece zayıf ülkelere gücü yeten bir teşkilat oldu. Mesela Türkiye'nin neredeyse yarım asırdır dış politikasında bir pranga teşkil eden Kıbrıs konusunun çözümsüzlüğünde, Birleşmiş Milletler'in yanlı ve aciz tutumunun payı çok büyüktür. Rumları Kıbrıs'ın tek temsilcisi olarak kabul eden BM, Türkiye'ye ve Kıbrıs Türkleri'ne hep baskı yapar tutum içinde olmuştur. Kıbrıs'ta geçen yıl yapılan referandumda KKTC'nin Annan Planı'na evet demesine ve Rum kesiminin çözüme karşı olduğunun tesbit edilmesine rağmen, KKTC'ye izolasyonun hâlâ sürmesi, BM'nin acizliğinin ve sadece zayıflara gücü yettiğinin en açık işaretidir. Türkler'in ABD çıkarması Eylül ayı, Türkiye'nin ABD çıkarmasına sahne oldu. TBMM Başkanı Bülent Arınç, BM parlamento başkanları toplantısı için geçen hafta New York'ta idi. Daha sonra Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen New York ve Washington'da temaslarda bulundu. Türk-Amerikan ticari ilişkilerindeki gümrükleme ve benzeri sıkıntıların giderilmesi için görüşmeler yapan Tüzmen ayrıca New York'ta Türk tekstil ve konfeksiyon ihraç ürünleri fuarı ve moda gösterilerine de katıldı. Hafta başında ise TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki bir heyet Washington'da idi. Düşünce kuruluşu CSIS ile oluşturulan TOBB-CSIS Temas Grubu toplantısına katılmak ve Filistin'de İsrail'in boşaltacağı Erez Sanayi Bölgesi'nin TOBB yönetiminde tekrar işletmeye açılması projesine destek sağlamak amacıyla bir dizi görüşmeler yaptı Hisarcıklıoğlu. Dünya Bankası Başkanı ve IMF yetkilileri ile biraraya geldi. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman ile görüştü. TOBB Başkanı, Washington'daki temaslarından ve TOBB'un Filistin projesine sağladığı destekten dolayı oldukça memnun ayrıldı ABD'den.. Öte yandan Başbakan Erdoğan'ın da bugün sona erecek New York ziyaret programı oldukça yoğundu. Erdoğan New York'taki etkin düşünce kuruluşlarından CFR'da onuruna verilen öğle yemeğinde konuştu. Musevi Ve Türk toplumu temsilcilerini kabul etti. Amerikan medya kuruluşlarına mülakatlar verdi. Ayrıca BM milenyum zirvesi sırasında ABD Başkanı Bush başta olmak üzere pekçok liderle görüşmeler yaptı. Erdoğan bugün de Başkan Clinton'ın dünya organizasyonunda global lider olarak "Medeniyetler birbirleriyle nasıl uyuşmalı" konulu konferansın paneline katılacak. Ayrıca bir basın toplantısı düzenleyerek temaslarını anlatacak. Bu arada Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, BM'deki temaslarına Erdoğan'dan sonra da devam edecek. Türkiye'nin ABD çıkarması, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Washington'daki Dünya Bankası ve IMF'nin mutad sonbahar toplantısı ile sürecek. Avrupa Birliği ile müzakerelerin başlama tarihi 3 Ekim'den önceki Türkiye'nin ABD çıkarması ve yoğun diplomatik temasları dileriz hayırlı sonuçlar getirir. Zira çivisi çıkmış dünyamızın barış ve huzuru için güçlü, istikrarlı Türkiye'nin yapacağı çok katkı ve üstleneceği roller var!