Bush'tan Erdoğan'a sıcak mesaj

Başkan Bush'un, önceki gün Başbakan Erdoğan'ı telefonla araması, Türk-Amerikan ilişkilerindeki yumuşama sürecinin hızla "işbirliğine dönüştüğünü" gösteren açık bir işarettir. Üstelik görüşmenin zamanlaması da çok ilginç. Piyasaların olumlu sinyaller verdiği, ekonomide hissedilir bir iyileşme ve güven ortamına girildiği; ama, iç gerginliğin de doruğa çıktığı bir dönemde Başbakan Erdoğan'ı arıyor, Başkan Bush.. Öte yandan iki lider arasındaki bu telefon görüşmesi, "ABD'nin Türkiye'ye verdiği önem ve desteği yansıtan sıcak ve içten mesajlarla" dolu. Başkan Bush önce, 'Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Amerikan askerlerine ikmal yapmasına ve desteğine" çok çok teşekkür ediyor. Memnuniyetini dile getiriyor. Ardından da, "Türkiye ile ABD arasındaki güçlü ilişkilerin, dostluğun, müttefikliğin önemini" vurguluyor. Ayrıca, "Irak'ın yeniden yapılandırılmasında, güvenlik ve istikrarın sağlanmasında, demokrasisinin kurulmasında Türkiye'nin oynayacağı önemli rollere ve katkıya" dikkati çekiyor. "ABD'nin Türkiye ile işbirliğine duyduğu ihtiyacı" dile getiriyor. Yapılacak işbirliğinden övgüyle bahsediyor. Ekonomik reformlara tam destek Başkan Bush'un Erdoğan'a jestleri, bunlarla da sınırlı değil. "Türkiye'nin güçlü ekonomi programı uygulamasından, IMF ile olumlu işbirliğinden" de stayişle bahsediyor. Dahası, "ABD'nin, Türkiye'nin ekonomik reformlarının ve programının arkasında olduğunu" teyid ediyor. Bütün bunlar, iç ve dış dinamiklerin etkisine, spekülasyonlara karşı son derece duyarlı piyasalara ve Türk ekonomisine, ABD'nin en yetkili kişisinin birinci elden verdiği "güven" mesajlarıdır.. ABD'nin, AK Parti iktidarı ile işbirliğine açık bir "desteğin" ifadesidir. Bu desteğin sadece lafta kalmayacağının, yakın gelecekte Türkiye'ye, "1 milyar dolarlık hibe ya da 8.5 milyar dolarlık kredinin" dışında, başka büyük katkıların da olacağının açık işaretleridir. Zaten piyasalar bu olumlu mesajları hemen almış durumda. Öyle ki, iç tartışma ve gerilimlerin piyasalarda "güven bunalımına ve paniğe" yolaçmamasının ardındaki en önemli etken, Başkan Bush'tan gelen bu olumlu destek mesajıdır. Ekzantirik krizler olmazsa Eğer artık ikinci tezkere gibi ekzantirik krizler olmazsa, ABD'den gelen bu güçlü desteğin piyasalara olumlu etkileri, önümüzdeki dönemde daha fazla hissedilecektir. Zira, Irak'ın yapılandırılmasında Türk firmalarının "taşeronluğu" giderek daha büyük önem kazanacak; bu durum ise en az 20-30 milyar dolarlık bir pastadan Türk müteşebbisine düşecek payın artmasına sebep olacaktır. Türkiye ile ABD'nin Irak'taki işbirliği, sadece yeniden yapılandırma ve ekonomi ile de sınırlı kalmayacak. Askeri ve siyasal alanlara da yansıyacaktır. Dileriz bundan böyle bir başka "ikinci tezkere olumsuzluğu" gibi krizler yaşanmaz. Türk-Amerikan ilişkilerindeki stratejik işbirliği havası daha fazla bozulmaz ve giderek daha geniş uygulama alanlarına yansır. Dış politikada, "duygular" yerine "sağduyu" ile "örtüşen menfaatler" daha ön plana çıktıkça, Türk-Amerikan ilişkileri daha da güçlenecektir. Önceki günkü Bush-Erdoğan görüşmesi, "bu olumlu sürecin başladığının en önemli göstergesi" olarak algılanmalıdır.