Dünyaya açık cumhurbaşkanı

Türkiye, yıldızı parlayan bir ülke. Dünya barışı ve küreselleşme için, pozitif katkı potansiyeli büyük olan bir başka ülke yok. Demokratikleşme yolunda yaptığı büyük reformlar, ekonomik istikrarı, büyüme hızı Türkiye'yi olması gereken yere, devler ligine sokmuştur. AK Parti iktidarının asıl başarısı, ülkemizde var olan bu büyük potansiyeli, dinamiğe geçirmek olmuştur. Ülke insanımızın hedeflerini büyüten bu gelişme, Türkiye'nin önünün ne kadar açık olduğunu gösteren en önemli motivasyon unsurlarından birisidir. Maalesef ülkemizde karamsarlığı hayat tarzı edinmiş insanlar da var. Ayrıca halktan ve dünyadan kopuk elit bir zümre, kendi doğrularının ve değerlerinin dışını yok sayıyor. Bunlar kendi kuşkucu dünyalarından başka dünya tanımıyorlar. Dolayısı ile güzel ortamlardan da nasibini alamamışlar. Küreselleşmeyi, değişimi anlayamıyorlar. İç ve dış dünyadaki gelişmelerin farkında bile değiller. Onların bu karamsarlıkları, geleceğe yönelik tekelci kuşkuları zaman zaman, ülkemizin daha hızlı gelişmesini frenleyebiliyor. Demokrasi, herkese lazım. Çok farklı fikir ve görüşlerin olması, bir zenginlik. Bu farklılıklar, bizi biz yapan değerlerimizle ve evrensel ideallerle ters düşmediği sürece kazanç unusurudur. Ancak kendi farklılığını ve kendi görüşünü tek doğru sanan zihniyet bozukluğu, problem teşkil ediyor. Herşeyi, (kanunları, usulleri, anayasayı, yönetmelikleri) sadece kendisine hizmet ediyor görmek, ya da saymak, kendinden başkasına hayat hakkı tanımamaktır. Bunun ne demokrasiyle, ne insan haklarıyla, ne de çağdaşlıkla bir alakası var. Ayrıca bu tekelci zihniyet, herşeyi kendisi için mübah görme gafletiyle, sadeece kendi küçük dünyalarını değil, geleceğe umutla bakan büyük kitlenin de içini karartıyor. Sonuçta modernleşme ve gelişme yolunda şaha kalkmış ülkemiz için prangalar, frenler oluşturuyor. Kalkınma ve refaha kavuşma çabalarına kösteklik ediyor. Çankaya'da değişim Bugün ilk turu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile ülkemiz yeni bir döneme giriyor. Sadece cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün dünyaca tanınan bir lider olmasından değil, konjonktür de Çankaya'da yeni bir döneme girilmesini gerekli kılıyor. Çankaya gibi bir zirvenin, Türkiye'nin geleceğe umutla koşma heyecanının dışında kalması düşünülemez. Genç ve dinamik Türkiye'nin, ikitidarı ve bütün devlet organlarıyla bir bütün olarak kalkınma ve gelişme hamlesi içinde olması lazım. Kimsenin, hiçbir makamın, milletin şahlanma arzusunu köreltmeye hakkı yok. Zaten bu yüzden, Abdullah Gül'ün isminin adaylık için ortaya çıkmasından sonra, hem içeride hem de dışarıda Türkiye için olumlu tepkiler oluştu. Ülke istikrarının süreceğine işaret olarak algılandı. Ekonomik gelişme ve demokratikleşmenin artan bir ivme ile devam edeceğinin sinyalleri olarak görüldü. Piyasaları rahatlattı. Türkiye'nin dışarıda da itibarını ve kredisini yükseltti. Türkiye'yi yakından izleyen finans çevrelerinin kalbi olarak isimlendirilen Wall Street Borsa'sı, Gül'ün adaylığını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Moodys'in Türkiye Şefi Kristin Lindow, Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Amerika'nın Sesi radyosuna şöyle konuştu: "Abdullah Gül şüphesiz ki bu işi yapabilecek bir devlet adamı. Yıllardır Dışişleri Bakanlığı yapıyor. Üstelik bu kararla Erdoğan da partiden ayrılmamış oluyor. Bu durum, genel seçimlerde AK Parti'ye güç kazandıracaktır! " Öte taraftan Amerikan yatırımcılarına danışmanlık hizmeti veren Medley Global Advisors şirketinin kıdemli analistlerinden Brendan Fitzsimmons Gül'ün adaylığını olumlu karşıladıklarını vurgulayarak: "Bizim açımızdan Dışişleri Bakanı Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'na adaylığı, yatırımcılar açısından olumlu bir haberdir!" dedi. Ayrıca yaabancı piyasalar açısından "Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığının, saygı duyulan bir uzlaşma" olarak görüldüğünü söyledi. Bütün bu gelişmeler, Gül'ün cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye'nin dünya ile bütünleşme yönünde dev adımlar atacağını gösteriyor. Biz de Gül'ün müstakbel cumhurbaşkanlığını şimdiden kutluyor; hayırlı olsun diyoruz. Uluslararası arenada yükselen bir yıldız olan Türkiye'nin, O'nun döneminde daha da güçleneceğine ve dışarıda daha sözü dinlenir olacağına yürekten inanıyoruz. Halkıyla ve dünyayla bütünleşmiş bir Çankaya, şaha kalkmış ülkemizin daha yüksek hedefler uçmasında en büyük itici güç olacaktır!