Kovboy düğmeye bastı

A -
A +

Başkan Bush Irak için düğmeye bastı. Önceki akşam yaptığı "Ulusa Sesleniş" konuşmasıyla, Irak'ta rejim değişikliği ve silahsızlanma için "son evreye" girildiğini söyledi. Irak için geri saymaya start verilmesiyle birlikte ABD, 5 Şubat'ta yapılacak Güvenlik Konseyi toplantısına kadar, üye ülkeler nezdinde yoğun bir diplomatik temas atağı başlattı. Bu ikna görüşmeleri ve baskılarının amacı, Irak'ın reddettiği silahların bulunduğu ile ilgili istihbarat ve bilgiyi üye ülkelere vermek. Böylece Irak'ın, BM Güvenlik Konseyi'nin kendisine 3 ay önce verdiği "son şansı" da geri teptiğini belgelemek. Irak'ın ne silahsızlanmaya, ne de denetçilerle işbirliğine niyeti olmadığının "kanıtlarını" sunmak. Ayrıca gizlediği kimyasal ve biyolojik silahlarda kullanılan aktif maddelerle, nükleer programı konusunda kesin delilleri ortaya koymak. Geri dönüşü yok ABD'nin Irak politikasında geri dönüş yok! Saddam, ama kendi isteği ile, ama zorla gidecek. ABD en az 3-5 yıl Irak'ı idare edecek. Sadece Irak rejiminin değiştiği bir "yeni dönem" başlamayacak. Aynı zamanda bölgede köklü değişimlerin olduğu bir sürece girilecek! Başkan Bush önceki akşamki konuşmasının bir bölümünde, Irak halkına da şöyle seslendi: "Irak diktatörü bir türlü silahsızlanmaya yanaşmıyor. Dünyayı aldatmaya ve oyalamaya devam ediyor. Sizin düşmanınız ülkenin dışında değil, içinizde ve bizzat sizi yönetiyor. Günü geldiğinde, bu diktatör rejimi sona erdirildiğinde, o gün sizin de kurtuluş gününüz olacaktır!" En büyük tehlike Irak Başkan Bush Irak'ta rejim değişikliği ve savaş konusunda şöyle konuştu: "Bugün teröre karşı savaşta, Amerika ve dünya için en büyük tehlike, kanundışı rejimlerin nükleer, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarına sahip olma ve üretme arayışlarıdır. Bu rejimler bu kitle imha silahlarını, şantaj, terör ve kitlesel cinayetler için kullanacaklar. Ayrıca bu silahları, onları hiç tereddütsüz kullanacak müttefiki teröristlere verecek veya satacaklar. Saddam bu yolda. BM Güvenlik Konseyi'nin kendisine verdiği son şansı da geri tepti." Başkan Bush ABD'nin kararlılığını ise, şu sözlerle anlattı: "Amerika gücünü kullanırken kuvvetli ve onurlu bir millettir. Gücünü işgal için değil, başkalarının kurtuluşunu sağlamak üzere, fedakârlıklar yaparak kullanır. Bu ülkenin, mücadelede karalı olduğu hususlar var. Bunları görmezden gelmeyecek, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bu problemleri gelecek KONGRE ve başkanlara bırakmayacağız. Bu mücadeleyi açıklık, kararlılık ve cesaretle biz yapacağız!" Saddam'ı "kötü" olarak niteleyen ve "her türlü şerrin kendisinde toplandığını" vurgulayan Bush, Amerika'nın başladığı işi gerekirse "tek başına" da bitireceğini ima etti. Türkiye'nin durumu Bu geri dönüşü olmayan savaşta, "Türkiye'nin durumu ne olacak" diye merak edenler olabilir. Buna cevabı, önceki gün Washington Enstitüsü isimli Musevi düşünce kuruluşunda, Irak konusunu tartışan Amerikalı uzmanlar şöyle verdiler: "ABD başından itibaren Türkiye ile verimli bir işbirliği içinde. Türkiye, ABD'nin stratejik müttefikidir. Dolayısı ile gerekli katkıyı ve desteği verecektir. Ayrıca Irak konusunda, ABD ve Türkiye'nin menfaatleri örtüşüyor. Zaten, Türkiye'nin, Kuzey Irak'taki tehlikelerden ve Türkmenler'in korunmasından dolayı bu işin dışında kalması mümkün değildir. Menfaatlerinin gereğidir!" Sonsöz: Saddam kendiliğinden sürgüne gitmez ve teslim olmazsa, Irak'a askeri operasyon kaçınılmaz. Ençok 2-3 hafta daha BM denetçilerine ek süre verilecek. Sonra da Güvenlik Konseyi'nin üyeleri ister ABD'nin yanında yeralsınlar, isterlerse karşı çıksınlar, ABD tek başına da olsa Irak'a yerleşecek. Peki biz Saddam sonrasına ne kadar hazır ve hazırlıklıyız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.