TÜSİAD'ın ABD'deki temasları bugün sona eriyor. Hafta başından beri Washington ve New York'ta temaslarda bulunan TÜSİAD heyeti, Türk-Amerikan ilişkilerinde ikinci tezkerenin reddiyle ortaya çıkan gerginlik ve soğukluğun giderilmesine yönelik "mesaj trafiğine" aracılık yaptı. TÜSİAD'ın bu ziyareti, zamanlaması itibariyle de yerinde bir ziyaret. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki heyetin ziyaretinden sonra, TÜSİAD'ın da özellikle Washington'daki temasları, Türk-Amerikan ilişkilerindeki tıkanıklığın aşılmasına elbette olumlu katkı yapacak. Keşke bu ziyaretler daha sık olsa. Washington'a sadece işadamları değil, TBMM'den ve bürokrasiden heyetler de gelse. Çeşitli sivil kuruluş temsilcileri Washington'da temaslar yapıp hava koklasalar.. Zira Türk-Amerikan ilişkilerinde ortaya çıkan sıkıntıların aşılmasında bu temasların katkısı büyük olacak. Öte yandan bu krizin ortaya koyduğu en önemli gerçek, iki ülke arasında sadece konulara yaklaşımda bazı derin görüş ayrılıklarının bulunması değil. Aynı zamanda Türk-Amerikan ilişkilerinde her iki tarafın, "yeterli diyalog ortamını" bir türlü sağlayamaması da, bir diğer önemli eksiklik olarak ortada duruyor. Ayrıca bu kriz Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir durumu da ortaya çıkardı. Bundan önce görüş ayrılıkları olsa ve hatta Türkiye'ye Amerikan ambargosunun uygulandığı acılı dönemde bile, Pentagon ve Türk askeri yetkililer arasında daima dayanışmalı bir diyalog sürdürülürdü. Bu krizde yeni bir durum ortaya çıktı. ABD savunma Bakanlığı Pentagon'un asker ve sivil yetkilileri, yıllardır sürdürdükleri bir geleneği terketmiş durumdalar. İki ülke askerleri arasındaki o eski sıcak ilişkiler şimdilerde, "mesafeli ve çok resmi bir konumda" götürülüyor. Ciddi bir güven bunalımı TÜSİAD heyetinin Washington'daki temasları sırasında da bu yeni tavır açıkça ortaya kondu. TÜSİAD başkanı Tuncay Özilhan bu durumu "iki ülke arasında ciddi bir güven bunalımı var" diye yerinde ve doğru bir tesbitle özetledi. Özilhan'ın altını çizdiği bir başka husus da, diyalog eksikliğinin biran önce giderilmesinin önemiydi. Bunun için dışişileri bakanı veya daha üst seviyede bir Washington ziyareti yerine, iki ülke arasında daha alt seviyelerde heyetlerarası görüşme trafiğinin artırılmasının daha yararlı olacağını vurguladı Tuncay Özilhan.. TÜSİAD heyetinin Washington'daki temaslarının ağırlığını, Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz ve ABD Dışişileri Bakan Yardımcısı Grossman ile yaptıkları görüşmeler teşkil etti. Heyet bu görüşmelerde Amerikan tarafının havasını en üst seviyede ve birinci ağızlardan almış oldu. Görüşmelerde Türk tarafına verilen mesaj özetle şöyleydi: Top Türkiye'de idi. Türkiye'nin bundan sonra tüm Ortadoğu'yu da kapsayacak şekilde yeni bir vizyon geliştirmesi gerekliydi. ABD Türkiye'nin geliştireceği bu yeni vizyon ve tavrı biran önce bilmek istiyordu. Önceki gün Washington'daki basın toplantısı sırasında Özilhan'a, "Türkiye'den istenen bu yeni vizyon nasıl olmalı? Türkiye'ye döndüğünüzde ne gibi mesaj götüreceksiniz?" diye sordum. Özilhan bu konuda şöyle konuştu: "ABD Türkiye'den, sadece Irak'ın yeniden yapılandırılmasına değil, Ortadoğu'daki siyasi gelişmelere de destek vermesini istiyor. Irak Savaşı sonrasında tüm Ortadoğu yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu yeni süreçte, daha fazla demokrasi ve daha fazla piyasa ekonomisi olacak. Washington'da Suriye ve İran ile ilgili değerlendirmeler yapılıyor. Ortadoğu Yol Haritası kuvvetli bir iradeyle devreye sokuluyor. Öte yandan Atlantik ötesi ilişkilerde de buna bağlı olarak yeniden bir şekillenme var. Yeni bir açılım gerekli Türkiye, Irak Savaşı'na yönelik tutumunu ulusal bir uzlaşma ile ortaya koyamadı. Kararsız bir görüntü sergiledi. Ayrıca Kıbrıs konusunda uluslararası konumunu rahatlatacak siyasi bir çözüme ulaşamadı. Türkiye'nin bir taraftan demokrasisini güçlendirip yapısal ve ekonomik reformları tamamlaması, diğer taraftan da Ortadoğu'ya yönelik sağlıklı bir yeni değerlendirme yapması gerekiyor. Yeni Ortadoğu vizyonumuzu güçlü bir şekilde ortaya koymalıyız. Bütün bunlardan dolayı yeni bir vizyon ve açılım geliştirmek zorundayız!" TÜSİAD heyetinde danışman olarak bulunan İlter Türkmen de ilginç bir değerlendirme yaptı. "Türkiye'de hükümet-asker diyaloğunun sadece MGK ile sınırlı kalmamasını ve devletin bütün kademelerinde daha yoğun bir 'diyalog tarafiğine girilmesi' gerektiğini" vurguladı. Türkmen ayrıca, "Devletin her kademesinden katılımla oluşturulacak bir teknik komisyonun, her duruma göre belirlenmiş yeni strateji ve yaklaşım politikalarını, alternatifli olarak üst makamlara sunabileceğini" söyledi. TÜSİAD heyetinin taşıdığı bu mesajların nasıl algılanacağını ve Türk-Amerikan ilişkilerindeki soğukluğun nasıl giderileceğini zaman gösterecek. Bekleyelim, görelim.