Çocuk hakları ihlal ediliyor

A -
A +

Avrupa devletleri insan haklarını savunurken, bize de bunları dayatırken; çocuk haklarına karşı tam bir vurdumduymazlık yaşamaktadır. Sahi geleceğimizin teminatı çocuklarımızı Avrupa insan saymıyor mu? Son senelerde Avrupa Birliğine girebilmemizin şartı gibi, çocukların çalıştırılmasına savaş açmış gibiyiz. Bunda çok abartılı davrandığımızı zannediyorum. Çocuk ailenin bir önemli unsurudur. Ciddi şekilde, hayata hazırlanmalıdır. Bazı anne babaların, zor ve süfli sayılacak işlerde, sırf kendilerine gelir temini için çocuklarını çalıştırmalarını hiç onaylamıyorum. Trafik ışıklarında cam silen, mendil satan ve hatta boyun bükerek dilendirilen çocuklara yazık oluyor. Bazı zararsız ve çocuğunu yapabileceği işlerde, onları hayata hazırlamak için, bir düzene bağlanıp ve bazı rehberler yönetiminde çalıştırılmasını ise gerekli, hatta zorunlu görmekteyim. Kedi, kuş, tavuk ve sair diğer bütün hayvanlar, yavrularını hayata hazırlamak için, onlara bazı sorumluluklar yüklüyorlar. Ve içgüdüleri ile iyi bir öğretmenlik ortaya koyuyorlar. Onları hayata hazırlıyorlar. Biz insanlar ise hayvanlardan üstün yaratılmışken, yavrularımızı yetiştirmekte bazen onlar kadar istekli ve özenli olamıyoruz. Ancaaak; Çocuk çalıştırılmasına bu kadar karşı olmamıza rağmen, bir hususu gözden kaçırıyoruz. Sinema, film ve dizilerinde, reklam filmlerinde üç, altı aylık veya bir yaşında yavruları, sahneyi tamamlamak ve bir anlam kazandırmak için de olsa, oynatmamız insan haklarına aykırıdır. Hele bilmem ne temizlik malzemesi, veya çocuk bezleri için tamamen çocuklu sahneler bence hatadır. Bu çocuk akıl baliğ değildir. Yani reşit olmamıştır. Türk Medenî Kanunu ve ona bağlı Ticaret ve Borçlar Kanununun ilgili maddeleri; reşit olmayanlara zaruri haller dışında hukuki kişilik sıfatı tanımamıştır. Ancak bağış, miras ve okul durumlarında, veli veya vasilik, kanunlarla ve mahkeme kararları ile tayin edilir, belirlenir. Film yapımı, reklam ses ve görüntüsü ise tamamen ticarî bir işlemdir. Ben bu çocuğun velisiyim diye milyarları cebe atamayız. Yarın o çocuk büyüyüp reşit olduğunda, bu görüntülerinden dolayı üzülür, bunalımlara girer veya çevresince aşağılanacak durumlara düşerse, bunun geri dönüşü, özür dilemesi mümkün mü? Bu gibi ticari işlerde Çocuğa mal muamelesi yapılmaktadır. Siz on yaşındaki çocuğa mendil sattırmayın, sattıran ana babayı, cezalandırın hapsedin, beri taraftan bebeği milyarlarca liraya reklamda oynatan anne babayı ise ödüllendirin. Burada büyük bir yanlış var. Çocuğun sesi ve görüntüsü kesinlikle, bütün dünyada yasaklanmalıdır. Kanunen reşit olmayanın, hukuki rızası söz konusu olamaz. Kişilik haklarıdır devir de edilemez. Bunun yanında, çocuğu hayata hazırlayacak bazı becerilerin, eğitimciler gözetiminde kazandırılması, istikbal için şarttır. Çocuk çalışmaz değil, çocuk çalışır ama, onun gelişmesini engelleyen işlerde çalıştırılarak ezilemez demeliyiz. Osmanlı döneminde iş yerlerindeki çırak sistemi sayesindedir ki; deha derecesinde mimarlar, ustalar ve bilim adamları yetişmiştir. Osmanlı esnaf kuruluşu "Ahilik" sistemi ile, çıraklar ustalarından hep evlat muamelesi görerek, şefkatle yetişti. Ve ustalıklarında işleri hazırdı. Şimdi ise bırakın çırağın usta olabilmesini, iş yeri açmasını; yüz binlerce üniversite mezunu; yetiştiği dalla ilgili veya ilgisiz bir iş bulabilmek için senelerce beklemektedir. Bu gençler okurken başka bir dalda da kontrollü, beceri eğitimi alsa idi, her halde böyle bunalımlara düşmezler, yani ekmeklerini taştan çıkartırlardı. Kollarında altın bilezikler taşırlardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.