Eski Bilecik şehrinin başına gelenler

A -
A +

Geçen hafta yazdığım yazıda, kazılardan genel olarak bahsetmiştim. Bugün biraz daha özelleştirerek; tarihi eski Bilecik'i anlatacağım. TGRT televizyonundaki 'Tarihin Belgeseli' programı için çekimler yapmaya Bilecik'e gittik. Ecdat yadigârı olan birçok eseri tanıtmaya gayret ettik. Gerek Sayın Vali, gerekse Belediye Başkanı, çekim izinleri ve diğer hususlarda ellerinden geleni yaptılar. Türk basınına yardımlarından dolayı alenen teşekkürlerimi arz ediyorum. Bilecikliler istiyorlardı ki, Türkiye'nin bu mütevazı ili, insanlarımızca daha yakından tanınsın. İl, toprak ve nüfus bakımından küçük ama, Osmanlının ilk durağı olmasından dolayı prestij olarak, birincidir. Ne mutlu Bileciklilere. Seneler önce bir belgesel yapımı için yine Bilecik'te çalışmalar yapmıştım. O zamanlar Edebali hazretlerinin türbesinin bulunduğu Eski Bilecik çukurunda, bir yamaçta kazı çalışmalarına rastladım. İlgililer, sondaj usulü kazılarla tarihi Bilecik çarşısının yeri ortaya çıkarılıyor dediler. Sevindim. Ve inşallah çekim de kısmet olur diye düşündüm. 2004'teki bu gidişimde, baktım ki kazı durmuş. Kazı alanı boyumdan büyük ot ve dikenlerden artık görünmez olmuş. Tarihi İpekyolu kenarındaki kervansaraydan kurtarılan bazı tuğlalar yağmur altında erimekteler. Kervansaray yıkılmasın diye demir putrellerle paketlenmeye çalışılmış ama, içine girmek hayati tehlike arz ediyor. Tarihi Bilecik Çarşısının, İpek ve Pirinç Hanları arasındaki kaldırım taşları, gelen sellerle sökülmeye başlanmış. Yani durum içler acısı. Osmanlının beşiği olan bu yerlerin acilen, en azından iç turizme kazandırılması gerekir. Şöyle baktım ve keşke kazı yapılmasaydı dedim. Bugüne kadar, toprak bu eserleri koynunda pek güzel saklamış. Şimdi ise biz kazı yaparak; hava şartlarının acımasızlığına terk edivermişiz. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Erkan Mumcu'nun dikkatlerine arz ediyorum. Yunan'ın acımasızca 100 cami ve 2500 dükkanı yakıp yıktığı Bilecik'e, yardım elini uzatınız. Türk insanı kadirşinastır. Bu hizmetleri unutmaz. Size olan şükran borcunu zamanı gelince bir yolla öder. Ayrıca Edebali Türbesi, bir külliye olarak şekillendirilmeli. Oraya temiz ve insanımıza yakışır sosyal tesisler kurulmalıdır. İstanbul-Antalya ve İstanbul-Eskişehir ve Konya yolu üzerindeki bu mekanlar, günün 24 saatinde ziyaretçi gelecek yerlerdir. Şimdi Erzincan Valisi olan Sayın Refik Öztürk'ün yıllarca emek vererek yollar yaptırıp ortaya çıkardığı bu güzel yerlerin Türk turizmine kazandırılma zamanı gelmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.