Brezilya'da 2006 Başkanlık Seçimleri yaklaşırken...

A -
A +

Dört yıl önce Brezilya'da yapılan başkanlık seçimlerini kısa adı ile 'Lula' diye anılan ve fakat uzun adı Luiz İnacio Lula da Silva olan bir sendikacının kazanması, yatırım çevrelerinde korku, fakir Brezilyalılar arasında ise büyük ümitlere yol açmıştı. Zira, seçimi kazanan Lula'nın İşçi Partisi (PT), uzun zaman sosyalizm için kampanya yapmakta idi. Ne var ki, iktidara geldikten sonra 'Pragmatist' bir tavır takınan Lula dünyada ilgi ve ümitle karşılanmış ve bu yılın Ekim ayında yapılması öngörülen başkanlık seçimlerinde Lula'nın ikinci defa aday olması gündeme gelmiştir. Niketim, mart ayı başında başkan ile yapılan bir mülakatta Lula'nın, geride kalan dört yılın hesabını verdikten sonra ulaşmak istediği hedefleri de vurguladığını görüyoruz. Her ne kadar dünyanın dördüncü büyük demokrasisi olan Brezilya'nın son üç yıldaki ortalama kalkınma hızı ancak %2.6'yı aşar ve 2006'da da %4'ü geçmemesi beklenirken, buna rağmen Çin ve Hindistan'ın ekonomik kalkınmaları çok daha yüksek bir performans göstermektedir. Bununla birlikte Brezilya'nın geçmişteki durumu hatırlanırsa, bugünkü performansının da tatmin edici olduğu teslim edilir. Gerçekten 1960'lardaki ve 1970'lerdeki askerî yönetimlerin 'Süper Başarı' olarak sundukları liberal ekonomi ve rakamların yüksek enflasyon ve borçların sonucu olduğu, daha sonraki sivil hükümetlerin ise ülkenin değerli yıllarını sıkı bir ekonomik milliyetçilik politikası ile israf ettiği hatırlanmakta, Lula'nın ise politikasını kendisinden önceki sivil başkan Fernando Henrique Cardoso'dan daha büyük bir cesaretle sürdürerek, ülkedeki 'Sosyal eşitsizlik'leri çözümlemek için, fakire yardım programını şimdiden 8.7 milyon aileye ulaştırdığı haber verilmektedir. Brezilya'nın, yasama organı 'Kongre'de istikrarlı bir çoğunluğa sahip olmadıkça, gereken reformları yapması mümkün olmamakta, bu nedenle karizmatik bir politikacı olan Lula'nın İşçi Partisinin sağlıklı bir çoğunluğa sahip olması büyük önem taşımaktadır. Luna'nın Venezüela'nın katı sosyalist başkanı Hugo Chavez'in ucuz 'Sosyalist Popülizm'ine sapmaması onun dünyadaki prestijini arttırmakta ve Bolivya'nın yeni sosyalist başkanı Evo Morales'e demokrasi ve pragmatizm bakımından, güzel bir örnek oluşturmaktadır. Brezilya'nın nüfusunun 186 milyona ulaşarak, geriye kalan bütün Güney Amerika ülkelerinin nüfus toplamından daha büyük olduğu ve 8. 511.965 km karelik yüzölçümü ile 25 üyelik AB yüzölçümünden daha geniş olduğu hatırlanırsa, böyle bir ülkenin istikrarlı ekonomiye sahip olmasının önemi daha da iyi anlaşılır. Ne var ki, Brezilya'nın emin şehri Sao Paulo'da 12 Mayıs günü patlak veren şiddet hareketleri ve hepishane sistemine karşı cereyan eden, şiddet hareketleri en az 150 kişinin ölümüne yol açmış, 82 otobüs yakılmış, 17 banka yağma edilmişti. Bu olayların ekimde yapılacak seçimleri etkilememesi şimdiki başkan Luiz İnacio Lula da Silva'nın karşısına çıkacak rakibi Gerallo Alckimini, mart ayına kadar iç güvenlikten sorumlu olduğu için, olumsuz yönden etkilemesi doğaldır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.