Büyük Taarruz ve Zaferin 84. yıl dönümü

A -
A +

'Zafer Bayramı' olarak her yıl milletçe kutladığımız 30 Ağustos, İstiklal Savaşı'nda işgalci düşmanı yurttan tamamen söküp attığımız mutlu olayın yıl dönümüdür. 23 Ağustos-13 Eylül 1921'de, 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Savaşında yenilen ve fakat tamamen yok edilmekten kurtulan Yunan Ordusu, yenilgiye rağmen, Batı Anadolu'yu elinde tutma çabaları içindeydi. Öyle ise Sakarya'daki büyük yenilgisine rağmen, hâlâ 'Helenizm' tutkusundan vazgeçmemiş Yunan Ordusunu yurttan tamamen atmak gerekiyordu. İşte Büyük Taarruz'un ve onun sonucu olan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile Zaferin başlıca nedeni budur. Büyük Taarruz Planı kesinleştikten sonra, Ankara'dan hareket ile gizlice, 20 Ağustos 1922'de Akşehir'deki Batı Cephesi Karargahına gelen başkomutan Mustafa Kemal, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Cephe Komutanı İsmet Paşalar ve diğer komutanlarla bütün hazırlıkları gözden geçirmiş ve 26 Ağustos 1922 sabahı saat 5:30'da topçu ateşi le Kocatepe'den büyük Türk Taarruzu başlamış ve 26-27 Ağustos günleri Yunan Ordusunun aylardan beri kurduğu müstahkem cepheler Türk Askerinin azim ve etkinliği karşısında dayanamayarak düşürülmüş, 27 Ağustosta Yunan işgalinden Afyon kurtarılırken, ertesi günü İsmet Paşa verdiği emirde, 'Düşman aralıksız takip edilerek savaşa zorlanmıştır. Maksat 'İmhadır' demiştir. Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1924'de Dumlupınar'da Çal Tepesi'nde 'Meçhul Asker Abidesi'nin temelini attığı Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın ikinci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı tarihi konuşmada; 'Genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı. Bu abide Türk Vatanına göz dikeceklere, Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır' diyordu... 1 Eylül 1922'de, orduya 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri' diyen Mustafa Kemal aynı gün Türk Milletine hitap eden beyannamesinde 'Zalim ve mağdur düşman odusunun esas unsurları, akıllara dehşet verecek kesinlikle, imha edildi' müjdesini veriyor, ordumuz Uşak ve Eskişehir'i kurtarıyordu. Esir alınan Yunan birinci ve ikinci ordu komutanları General Trikopis ve General Diyenis, Uşak'ta, Başkomutan Mustafa Kemal'in huzuruna çıkarılıyor, Trikopis, Küçük Asya Ordusu Komutanı Hacıanesti'nin görevden alınarak yerine kendisinin getirildiğini, ancak Mustafa Kemal'den öğreniyordu. Bu savaşın sonunda Birinci Ferik (Orgeneral) Fevzi Paşa, Mareşallığa, Tuğgeneral İsmet Paşa, ve diğer komutanlar da bir üst rütbeye yükseltilmiş, 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan başlayan yoluculuk, yani İstiklal Savşımız zaferle sonuçlanmıştır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.