'Ermeni Sorunu' nasıl 'Ermeni Soykırımı'na dönüştürüldü?

A -
A +

ABD'de resmen 'Ermeni Anma Günü' olarak tanınan bu yılki '24 Nisan' dolayısı ile de ABD Kongresi çatısı altında 'Ermeni Soykırımını Anma Toplantısı' düzenlendiğini Başkan Bush 24 Nisan mesajında 1915 olaylarını soykırım olarak nitelemese de bu olayların soykırım olarak tanımlanabileceği sonucuna varan uluslararası geçişli Adalet Merkezinin (ICTJ), arşivlerdeki resmi belgelere dayanmayan bir raporu övdüğünü ve Washington'daki Büyükelçiliğimiz önünde Ermeni göstericilerin günler süren nöbet ve Atatürk'e bile iftira eden protesto eylemlerinde bulunduklarını o günlere ait medya haberlerinden öğreniyoruz. Bu münasebetle ben 'Tall Armenian Tale Web' Sitesinin sahibi olan Holdwater'in 'Soykırımcıların saldırısı ve buna gösterilmesi gereken tepki' adlı ve çok önemli gerçekleri vurgulayan yayınındaki (*) 'Ermeni Sorunu başlığı bu konu için en uygun tanımlamadır. Olayları samimiyetle inceleyeceklerin ilk yapacakları şey sorgulama olmalıdır. Oysa, çoğunluğun ve özellikle Batı Dünyasının hiç sorgulamadan Ermeni iddialarından yana tavır aldığını görüyoruz' beyanına gönülden katılarak, 19. Yüzyılda ortaya çıkan 'Ermeni Sorunu'nun Ermeniler tarafından nasıl 1960'larda 'Ermeni Soykırımı'na dönüştürüldüğünü, özellikle Holdwater'in adı geçen yayınına dayanarak, özetlemek istiyorum. 1. Dünya Savaşından sonra İtilaf Devletleri Ermenilere sırtını döndüğü sürece sessiz kalan Ermeniler, bu zamanı Batı Dünyasının kilit noktalarına sızıp güçlerini kuvvetlendirmek için kullandılar. Örneğin; 1953'te bir Ermeninin Britannica Ansiklopedisi için çalıştığı sırada, ansiklopedinin 1910 baskısında 1.500.000 olarak gösterilen Osmanlı İmparatorluğundaki Ermeni nüfsunun birden bire 2.500.000'e çıkarıldığını görüyoruz. Diğer taraftan günümüzde Ermeni asıllı bir şahsın, 80 milyon kitabı ile dünyanın en zengin kütüphanesi olan Library of Congress'in Başkanlığını yaptığını ve kendi kişisel tarih görüşünü öne çıkardığını görüyoruz. Ermenilerin ilk defa 1965 yılında, sözde soykırımın -50. yıl dönümü münasebeti ile- dünyada kampanyaya başlandığını, 1966'da Husepyan'ın 'Commentary' dergisinde çıkan 'Hatırlanmayan Soykırım' adlı makalesini, psikoloji uzmanı İsrael Charny'in kendi kişisel davası haline getirirken, ABD'de artırılan propagandanın ABD'ye yerleşmiş Osmanlı Ermenilerinde uyandırdığı büyük nefret sonucunda 78 yaşındaki Yanıkyan'ın 1973'te iki Türk diplomatını California'da öldürerek büyük çılgınlığın başlatıldığını görüyoruz. Bu gelişmeler üzerine Batı ülkelerindeki Türk dernekleri tarafından 'Gerçeği Konuşalım' başlıklı ilanlar yayınlanmaya ve bazı gerçek tarihçiler konuşmaya ve bazı insanlar konuyu sorgulamaya başlamıştır. Nitekim, New York Times 'Soykırım' yerine 'Soykırım İddiası' ifadesini kullanırken, 19 Mayıs 1985'te Washington Post'da dünyaca ünlü 69 bilim adamının bildirisi yayınlanmış, bildiride ABD Kongresine sunulan ve Türkiye'yi soykırım ile suçlayan karar tasarısındaki ifadelerin tarihî gerçekleri çarpıttığı gerekçeli olarak belirtilmiştir. Bu bildiri Ermenileri çok kızdırmış, geliştirdikleri gerçek dışı iddiaların tehdit altında olduğunu görünce, durumu kurtarmak için 'Soykırım İddiaları'nı paraya boğmuşlardır. Örneğin: Zengin bir Ermeni'nin Washington'daki 'Soykırım Müzesi'ne bir milyon dolar bağış sözü verdiği duyurulmuş, büyük propaganda kaynakları, yani 'Paranın ikna gücü' birçok sözde araştırmacıyı etkilerken soykırım konusunda 'Yahudi Soykırımı (Holocaust) nedeni ile duyarlı olanları, paranın da etkisi ile yanlarına çekmiştir. Bu sözde bilim adamları misyonerler gibi her şeyi tartışmasız kabul ediyor, hayalî Ermeni iddiaları gerçek Yahudi Soykırımı ile aynı eksene oturtulurken Ermeniler, Holocaust'un inkârını önlemek için hazırlanmış olan Avrupa Kanunlarından yararlanıyorlardı. Bu konuya devam edeceğim. ..... (*) Holdwater (Tercüme: Fatma Sarıkaya) Soykırımcıların saldırısı ve buna verilmesi gereken tepki, İstanbul 2006.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.