"Güneydoğu'da akan kanın belgesel öyküsü"

A -
A +

Yukarıdaki başlık, 2005 yılının Ocak ayında 4. basımı yayınlanan 'Dağların Gözyaşları-PKK Terör Örgütü ile Savaşta Dökülen Kanın İçyüzü" adlı belgesel romanın, kitap yazarının değerlendirmesine göre özetidir. Kitabın yazarının 1995-97 yıllarında, Komando Tugay Komutan Yardımcısı olarak bölücü terör örgütüne karşı savaşan ve Doğu, Güneydoğu Anadolu ile Kuzey Irak topraklarının her karışına ayak basmış Kurmay Kıdemli Albay rütbesinde bir asker olması ve ilk elden tanık olduğu olaylarla ilgili bilgi ve deneyimlerini anlatması, 'Dağların Gözyaşları'nın değer ve önemini arttırmaktadır.(*) Bilindiği üzere, önemli jeopolitik ve jeostratejik konumu sebebiyle Türkiye deprem kuşağı içinde olması yetmiyormuş gibi, jeopolitik öneminden dolayı bir 'Tehdit Kuşağı' içinde de bulunmakta ve bu yüzden her türlü radikal, yıkıcı ve bölücü güçlerin ve terör örgütlerinin hedefini oluşturmaktadır. İşte 'Dağların Gözyaşları', emperyalist güçlerin ve PKK gibi maşalarının Türk Devletinin topraklarını elinden almak ve Türkiye ahalisini biribirine düşürmek için uyguladıkları stratejileri, yaşanan gerçeklere dayanarak, gözler önüne sermektedir. 19. yüzyılda Türk-Rus savaşlarından beri yürütülen bu çabalar, Osmanlı İmparatorluğunun yakılmasından sonra da, jeopolitik bilimin, 'Kalpgâh-Heart Land' adını vererek hedef gösterdiği Anadolu'yu da ele geçirmek amacı ile hızlandırılmış, nitekim Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da başlattığı Milli Mücadelenin gerekçesi, Türk atayurdunu emperyal istilacılardan kurtarmak olmuştur. Bu emperyal güçlerin, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarından itibaren etnik ve dini duyguları tahrik edip, isyanlar çıkararak, Anadolu halkını biribirine kırdırma yöntem ve tekniklerini kullandıklarını ve Türkiye'nin büyük insan ve ekonomik kayıplarına sebep olduğunu biliyoruz. Nitekim, dış güçlerin PKK'yı bir başka terör örgütü olan ASALA'dan sonra 'Truva Atı' olarak canlandırdığını ve bu terör örgütünün on binlerce şehit vermemize neden olurken, ülkemiz ekonomisine büyük derbeler vurduğunu hatırlıyoruz. İşte 'Dağların Gözyaşları' adlı belgesel eser, PKK'nın asıl iç yüzünü 'Kürt Hakları' ve 'Kürdistan' deyimlerini emperyalist çıkarlara paravan olarak kullandığını esas amacının emperyalist çıkarlar için uzun vadeli bir stratejinin gereği olarak bölge su kaynakları ile petrolün kontrolünü dış güçlerin eline teslim etmek olduğunu anlatmaktadır. 'Güneydoğuda Akan Kanın Belgesel Öyküsü' olan 727 sayfalık 'Dağların Gözyaşları' adlı, bu değerli eseri, konu ile ilgili ve gerçekleri öğrenmek isteyen herkesin ve özellikle; gözü dönmüş fanatik PKK'lı veya Ermeni dışında hiç kimsenin konuşamayacağı bir tarzda ve hiçbir dayanak göstermeden "Türkler, 1 milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürd'ü öldürdü" iddiasını ortaya atan "ünlü romancımızın" okumasını dilerim. ..... (*) Yard. Doç. Dr. Necati Ulunay Ucuzsatar, Dağların Gözyaşları-PKK terör örgütü ile savaşta dökülen kanın içyüzü, Toplumsal Dönüşüm yayınları, İst. 2005

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.