Günümüzde üniversitelerin sorunları

A -
A +

Daha önceki bir yazımda vurguladığım üzere, büyük değişiklikler ve gelişmeler kaydeden çağdaş üniversitelerin 'Altın Çağı'nı yaşadığı ve hiçbir sorunu kalmadığı da zannedilmemelidir. Nitekim Akademisyenler üniversite hocasının egemenliğinin azaldığından ve onları finanse eden devletin politikacıları ile sorunlarından şikayet etmekte devlet üniversitelerinin mümkün olduğu kadar öğrenciyi almasını isterken, üniversiteleri yeterli şekilde finanse etmemektedir. Bunun sonucu olarak akademisyenlerin ücretleri diğer branşlara nazaran azalmakta, üniversite binaları ve kütüphanelerinin durumu kötüleşirken 180.000 öğrencisi ile Roma, 200.000'den fazla öğrencisi ile Ulusal Meksika ve 530.000 öğrenciyi aşan Anadolu Üniversitemiz dünyadaki 'Mega Üniversiteler'in başlıca örneklerini oluşturmakta ve bu kuruluşlarda öğrenci ile hoca arasındaki temas asgariye inmektedir. Bazı kimseler, yüksek öğrenimin bir 'Devrim Öncesi' dönem yaşadığını söylemekte Peter Drucker: 30 yıl sonra büyük üniversite kampüslerinin 'bir kalıntı'ya dönüşeceğini söylerken, geride kalan son 40 yıldaki 'Amerikan Araştırma Üniversiteleri'nin bir başarısızlık olduğunu ve fakat, bunların yardımına internetin yetiştiğini iddia etmektedir. Muhafazakârlar ise 'Geriye Dönüş'ün çözüm olacağına, yüksek öğrenimin Socrates'e, pop kültürü'nün temsilcisi Gerry Seinfeld'i öğrenmeyi tercih eden öğrencileri kapsamasını 'Çılgınlık' olarak adlandırmaktadır. İnternetin öğretimi etkileyeceğinde şüphe yoktur. Birkaç yıl önce yayınlanan bir raporda 'Bilgisayara dayalı eğitimin bina ve öğretim elemanı ihtiyacını bertaraf etmek sureti ile eğitim masraflarını önemli şekilde azaltacığına değinmekte, fakat bu iddiaya cevap verenler yüksek öğrenimde 'İleri teknoloji'den ziyade talebeye tartışmayı ve muhakeme etmeyi öğreten öğretim elemanlarının daha büyük önemi olduğu cevabı verilmektedir. Kaldı ki, üniversite öğrenimini başarılı şekilde oluşturma konusunda dünyanın en iyi üniversitelerini âdeta elinde tutan ABD sunmakta, zira ABD'deki yüksek öğrenimi sadece 'Para' değil yönetim tarzları da sağlamaktadır. Gerçekten, Amerikan Üniversiteleri, diğer ülkelerdeki üniversitelere nazaran daha az bağımlı olup, gelirlerini öğrencilerin ödediği harçlar, iş adamları ve gönlü geniş yardımseverler gibi çeşitli kaynaklardan sağlamakta ve Princeton'da 6900, Yale'de 11.300 öğrenci öğrenim görürken, Kalamazoo Kolejinde sadece 1280 öğrenci okumaktadır. Gelişmiş ekonomi, çeşitli hedefler gözeten çeşitli üniversitelerin varlığını gerektirmekte, devletin rolü azaldığı nisbette üniversite öğreniminin başarısının artacağı iddiası çeşitli araştırma raporlarında yer almaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.