Mısır, 23 Temmuz günü, Kral Faruk'u devirerek Arap Dünyası'nın birçok ülkesine ilham veren Devrim'in 50. yıldönümünü büyük tören, resmi geçitler ve konuşmalarla kutladı. Mısır Devlet Başkanı Mubarek, Kahire Askeri Akademi mezunlarına, 23 Temmuz 1952 Devrimini, "Mısır Milletinin mücadelesini taçlandıran bir zafer olarak" nitelerken, 1952 öncesini yaşayan ve hatırlayan "İhtiyar Kuşak" ülkenin bugün içinde bulunduğu işsizlik, yolsuzluk Mısır'ın milletlerarası arenadaki zayıflığından doğan hayal kırıklığı ve genellikle insanlardaki ilgisizlik ve başıbozukluk bakımından 1952 Müdahalesinin öncesini de hatırlamaktan geri kalmadı. Fakat doğrusunu söylemek gerekirse, 23 Temmuz 1952'de yıkılan Krallık yerine 18 Haziran 1953'te, başlangıçta General Necib'in Başbakanlığında kurulan ve fakat 1954'te Necib'i devirerek onun yerine, evvelâ Başbakan, 1956'da da Cumhurbaşkanı seçilen Albay Abdul Nasır ile devam eden Cumhuriyet döneminde önemli başarıların da kaydedildiği inkâr edilemez. Gerçekten, bu dönem zarfında Mısırlı'nın ortalama ömrü 20 yıl artarken, bütün köylere kadar yollar, elektrik ve okullar götürüldü. Bunun gibi, ülkelerdeki İngiliz İşgaline son verilirken, Süveyş Kanalı millileştirildi ve Asvan Barajı inşa edildi. Buna karşın 1952 Devrimi ile ülkedeki 30 yıllık Liberal Demokrasi ve piyasa ekonomisine son verilirken, ülkede sansür, merkezi planlama, gizli polis, işkence ve düzmece seçimler ile referandumlar da yaşandı. Bir Arap Milliyetçisi olan, vizyon sahibi ve otoriter bir Devlet Adamı olarak ortaya çıkan Nasır'ın oluşturduğu model olan "Nasırizm" birçok Arap ülkesine "Laik" bir siyasal felsefe olarak örnek olurken, Mısır'ı takiben Cezayir, Libya, Sudan, Yemen, Suriye ve Irak gibi ülkeler "İlerleme ve Arap Birliği" adına özgürlüklerini feda etti. Suriye ise, daha da ileri giderek, Mısır ile kısa ömürlü "Birleşik Arap Cumhuriyeti"ni oluşturdu. Devrimin 50. Yılında; "23 Temmuz 1952 Devrimi"nin olumlu ve olumsuz yönleri birçok Mısırlı'nın kafasını işgal etmekte, ne var ki ülke nüfusunun %50'sinden çoğu 20 yaşın altında olduğu ve ülke 1981 yılından beri bugünkü Başkan Hüsnü Mübarek'in yönetimi altında bulunduğu için Devrimin bilançosu, ancak Devletin kontrolünde bulunan eğitim ve medya tarafından sunulduğu gibi öğrenilmektedir. Fakat hiç şüphe yok ki, anlatılan bütün "Kahramanlık" öykülerini bulandıran ve unutulamayan en önemli olay; Mısır'ın, İsrail karşısında 5-11 Haziran 1967'deki "Altı Gün Savaşları" sonucunda uğradığı büyük askerî yenilgidir.