ABD ve Avrupa uçurumun kenarında

A -
A +

Morgan Stanley firması, hem Amerika hem de Avrupa'da yeni bir resesyon riskinin iyice arttığını açıkladı. "Kriz kâhini" diye ünlenen Prof. Nouriel Roubini ise Amerika ve Avrupa'nın resesyona tehlikeli şekilde yaklaştığını, çift dipli resesyonun ana görüş haline geldiğini ve durumun asrın başlarındaki Amerikan büyük buhranından bile daha kötüye gidebileceğini söyledi. Geçtiğimiz gün yine fiyaskoyla neticelenen MerKozy (Merkel-Sarkozy) toplantısına da piyasalar yeni tepki vermeye başladı. AB krizine yönelik net ve somut adımın atılmadığı bu zamanlarda Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alımı yapması, panik havasının dönüşüne mani olamadı. Piyasalar tam anlamıyla manik depresif bir hal aldı. Avrupa İstikrar Fonu'nun artırılamaması ve Almanya'nın ortak tahvil konusunda isteksiz olması endişeleri iyice artırıyor. Ancak ortak tahvil, Almanya'nın sırtına getireceği ağır yükle kredi notunu tehlikeye atıyor. Bu arada, Avrupa'nın lokomotifi konumundaki Almanya ve Fransa'da büyüme rakamları beklentilerin çok altında geldi. Dünyanın en büyük ekonomisi Amerika'da da büyümenin durma noktasına gelmesi ve alınan malî tedbirler, tüketici güvenini son 30 yılın en düşük seviyesine geriletti. Gelişmiş ülkelerde büyümenin bu yıl ve gelecek yıl %1,5 düzeyinde olması bekleniyor. Avrupa'da uygulanan yanlış ekonomi politikaları, uygun adımların atılmasında ise çok geç kalınması, durumu eskisine kıyasla içinden çıkılması daha zor bir hale soktu. Piyasada Dolar ve Frank'ın değer kaybettiğini görüyoruz ancak risk iştahı artmış değil. Burada İsviçre Merkez Bankası'nın aldığı ve almayı planladığı tedbirlerin Frank'ın değer kaybetmesinde önemi büyük. Bunun yanında Japonya'nın da her an müdahale edebileceği beklentisi, Yen'in daha da fazla değerlenmesinin önüne geçiyor. Amerika ve Avrupa'dan gelecek her veri büyük önem taşıyor; zira ufak bir olumsuz haber sert etki doğurma potansiyeline sahip. Yukarıda çizmeye çalıştığım kara tablo, altını da yeni rekorlara sürüklüyor. Tedirginlikler sürdükçe altındaki yükseliş de sürecektir. Son okumada 1821 dolara fırlayan, iç piyasada ise gramı 104 lirayı aşan altında yeni rekorlar artık sıradan bir hal aldı. Peki altın ne zaman düşer? Küresel krizle ilgili net sonuçlar görmeye başladığımızda; faiz oranlarının artırılarak kontrollü bir enflasyon ortamı sağlandığında... Dolar/TL ise 1.7795-1.7911 dirençlerinden tepki görüyor. Buraların aşılması pariteyi 1.80'in üzerine taşır. 1.7580-1.7480 desteklerini kırmakta zorlanan parite şimdilik 1.75-1.79 bandına yerleşmiş durumda.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.