Aldanmayalım, dünyada işler yolunda değil

Biz bayram ederken dünya piyasaları çalkalanıyor. Euro, Dolar karşısında, FED'in yavaşlayan Amerikan ekonomisini toparlamak için eylülde ilave tedbirler alabileceği düşüncesiyle 1.45'lere tırmandı. Sadece Euro değil, hemen hemen tüm para birimleri Dolar karşısında değerlendi. Bütün dünya borsalarında ciddi toparlanma görüldü. Bunun yanında altın da, yaşadığı sert düşüşten sonra FED dedikodusuyla yeniden toparlanarak 1830 dolara kadar çıktı. 9 Ağustostaki toplantı tutanaklarının açıklanması ise, FED'in faizleri 2013 ortasına kadar rekor dip seviyede tutacağını ve işsizliği azaltıcı daha güçlü adımlar atabileceğini gösterdi. Amerikan millî gelir verilerinin beklentilerden kötü gelmesi ve tüketici güveninin son yılların en düşük seviyesinde olması, piyasalarda "acaba yeniden resesyona mı giriliyor?" endişeşini doğurdu. Buna mukabil önceki gün gelen pozitif ekonomik veriler ise kalplere bir nebze su serperek Amerika'nın henüz resesyona girmediğini işaret etti. Tabii, piyasalar bu verileri günlük bazda yorumluyor ve haliyle yüksek dalgalanma oluşuyor. Verilere çok fazla reaksiyon gösteriliyor. Bugün açıklanacak Amerikan tarım dışı istihdam verisi son derece kritik! Dolar, Yen ve Frank paritelerinde yüksek dalgalanma yaşanabilir. Görünen o ki, küresel ekonomik büyüme yavaşladı ve Amerika'da işler yolunda değil. Piyasanın şu an en büyük derdi, muhtemel bir resesyon tehlikesi. Buna bir de, bir türlü çözülemeyen Avrupa borç krizi eklenince, en küçük bir durumda piyasalarda ani ve sert satışlar görülüyor. Hafta başında Frank ve Yen değer kaybetti dedik. Bunun iki ana sebebi var. Birincisi, İsviçre ve Japon Merkez Bankaları'nın aşırı değerli paralarına müdahale etmeleri ve gelecekte de müdahale edebilme ihtimalleri. Ana sebep bu ancak yaşanan değer kayıpları piyasanın gerçek yüzünü göstermiyor. İkinci sebep ise, FED'in ekonomiyi resesyona karşı koruyacağı düşüncesi. Ancak bunun etkisi nispeten daha az. Nitekim önceki gün İsviçre Merkez Bankası'nın Frank'taki aşırı değerlenmeyi önlemek için ileride neler yapabileceği konusunu belirsiz bırakması piyasaları hayal kırıklığına uğrattı, dolayısıyla Frank yeniden değer kazandı. Bu belirsizlik ve endişeler devam ettikçe Frank ve Yen'deki değerlenme kaçınılmaz oluyor. Hem fiziki talebin artması hem de FED'in uygulayabileceği tedbirler, altına olan ilgiyi sıcak tutuyor. FED'in eylüldeki toplantısına kadar bu düşünce değişmezse altında bir miktar daha yükseliş görülebilir. Avrupa borç krizi ve küresel ekonomik belirsizlikler altını beslerken, FED'in alabileceği ilave tedbir beklentisi de altına olan talebi artırıyor.