Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet, dün heyecanla beklenen açıklamasında büyüme tahminlerinin düşürüldüğünü söyleyince Avrupa borsalarına satış geldi. Euro/Dolar paritesi 1.3940'a indi. Trichet ayrıca, enflasyonun %2'nin üzerinde kalacağını vurguladı. Yazımı yazarken piyasa bu sefer de Obama ve Bernanke'nin sözlerine kilitlenmiş durumda... Amerika'nın işsizlik problemi, zincirin diğer halkalarını da olumsuz etkiliyor. Tüketicilerin harcamaları ve güveni şiddetle zayıflarken, bankalar kredi musluklarını kapatıyor. Bu da üretimin azalmasına ve firmaların istihdamı azaltmasına yol açıyor. Obama'nın konuşması neden önemli? Amerikan Başkanı, 300 milyar dolarlık yeni istihdam artırıcı projesinden bahsedecek. Kuşkusuz bunun piyasaya etkisi olacaktır ama zaten bıçak sırtındaki mali yapının bozulabileceği endişesiyle Obama'nın kongreyi ikna etmesi zor gözüküyor. Bu paket, vergi indirimleri, altyapı harcamaları ve federal hükümetlere direkt yardım gibi teklifler içeriyor. FED Başkanı Bernanke ise genel ekonomik görünümden bahsedecek. Amerika'dan, bilhassa istihdam tarafından gelen kötü veriler FED'in üçüncü defa parasal genişleme yapabileceği spekülasyonlarını tetikliyor. FED, faizleri 2013 ortasına kadar değiştirmeyeceğini açıklamasının ardından, ekonomiyi daha fazla teşvik edecek yeni tedbirleri eylül toplantısında açıklayabilir. İlk iki tur parasal genişlemeye piyasalar %30'luk bir ralli ile tepki vermişti ancak yeterli olamadılar. Dolayısıyla, yeni bir parasal genişlemeye aynı tepki gelmeyebilir. Amerikan bankalarında muazzam miktarda nakit olmasına rağmen bunlar tüketiciye kredi olarak yansımıyor. Diğer cenahta, yani Euro Bölgesi'nde de kriz bütün şiddetiyle sürüyor. Şimdi meselenin Yunanistan ve İrlanda ile sınırlı kalmayacağı ve AB'nin resesyona girebileceği konuşuluyor. Avrupa ülkelerinin bütçe açıklarını azaltmak için uyguladığı sıkı maliye politikaları ve harcama azaltıcı tedbirler, ekonomik büyüme oranlarını vuruyor. Rekabet seviyelerini kaybediyorlar. Yani bu ülkelerin uzun vadeli tasarruf tedbirlerinin yanı sıra büyüme sağlayacak kısa vadeli çözümler de bulması gerekiyor. Muhtemel bir yeni krize karşı Avrupa bankalarının toplamda 200 milyar dolar sermayeye ihtiyacı var. Krizin İtalya ve İspanya'ya sıçraması halinde AB domino taşı gibi dağılır. Öte yandan İsviçre Merkez Bankası'ndan piyasalara inanılmaz bir müdahale geldi. Euro/Frank paritesi için taban fiyatı 1.20 olarak belirleyen banka, piyasaya sınırsız likidite sağlayabileceğini vurguladı. Bunun sonucunda Frank rakipleri karşısında âdeta eridi. Frank'a ani bir müdahalenin kaçınılmaz olduğunu defalarca yazmıştım ki bu seviyeler bile Frank için hâlâ çok yüksek.