Dediklerimiz bir bir çıktı

Geçen hafta yaptığımız projeksiyonların hemen hepsi gerçekleşti. Euro'nun bu hafta değer kazanacağını zaten söylemiştik. Ancak önemli olan, bu yükselişin arkasının gelip gelmeyeceğiydi. Bunu hep birlikte göreceğiz. İsviçre Frangı'nın (CHF) aşırı değerli olduğunu ve İsviçre ekonomisinin bu durumu taşıyamayacağını da ifade etmiştik. Nitekim CHF, dolar, yen, euro ve pound karşısında hayli değer kaybetti. Altın da söylediğimiz noktalara takılarak hedeflere ulaştı. Bu hafta gündem çok yoğundu. Portekiz, İspanya ve İtalya tahvil ihalelerinde yüksek talep toplamayı başarınca piyasalar biraz rahatladı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Trichet, enflasyona karşı faiz silahının kullanılabileceğini söyleyince euro, dolar karşısında 1.3440'ları gördü ancak tutunamayarak yeniden bu seviyenin altına geriledi. Önümüzdeki hafta Yunanistan 500 milyon euroluk hazine bonosu satacak. Şubat ayındaki liderler zirvesinden çıkacak sonuçlar da kurların yönü açısından önemli. Öte yandan, enflasyon tehlikesi bulunan İngiltere'de yılın ikinci yarısından itibaren faiz artırımı beklenebilir. Bu durumda pound (GBP) değer kazanacaktır. Amerika'da ise orta vadede bir faiz artırımı beklenmiyor. Alınan tüm tedbirlere rağmen işsizlik gerilemiyor. Bu ülkede işsizlik 2-3 yıl daha %8'in üzerinde kalabilir. Uygulanan vergi teşvikleri ve FED'in varlık alımları, ABD ekonomisinde ciddi oranda likidite oluşturmuş durumda. Artan bütçe açıkları, Amerika'nın üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanıyor. Ekonominin bazı noktalarda iyileştiğini görsek de işsizlik hâlâ yüksek. Bu ay bilançolar açıklanacak. Büyük şirketlerin, bilhassa banka ve yatırım şirketlerinin bilançolarına dikkat diyoruz. Pozisyon almadan önce, o gün bilanço açıklayacak şirketlere dikkat etmek gerekiyor. Altın fiyatları, Avrupa'daki rahatlamaya paralel olarak bir miktar gevşedi. Ancak Çin, Hindistan ve Türkiye'de altına olan yüksek fizikî talep de unutulmamalı. Spekülatif maksatlı altın alımının, fizikî alımın çok üzerine çıktığı bu dönemde altın yatırımının azalması, fizikî taleple dengelenemeyecek kadar büyük bir düşüşe yol açabilir. Bununla birlikte, yüksek enflasyon tehlikesi ve AB'ye ilişkin problemler göz önüne alındığında altının hâlâ prim yapabilen bir enstrüman olduğu da unutulmamalı. > Kıvanç Alphan'ın analizleri ile güncel piyasa haberleri gazetemizin web sitesinde.