Frank satmak için sabırsızlanıyoruz

Darbe üstüne darbe yiyen Yunanistan'ın kredi notu, Moody's tarafından 3 kademe daha düşürülerek yatırım yapılamaz seviyeye indirildi. Böylece notu CAA1 olan ülkenin uluslararası piyasalardan borçlanma imkânı da yok denecek kadar azaldı. Bu nota sahip ülke ve kuruluşlarının yarısı borçlarını ödeyemezken, diğer yarısı da zar zor ödeyebiliyor. Yunanistan'ın, AB'nin sürekli dikte ettiği ek tedbirleri alabilmesi politik olarak çok zor. Yunanistan'ın AB-IMF yardımları ile özelleştirmelerden gelecek gelirlerin haricinde, borçlarını ödeyebilmesi için nereden sağlanacağı belirsiz 62 milyar dolarlık ilave kaynağa ihtiyacı var. Piyasalar işte bu sebeple Yunanistan'ın borçlarını erteleme ve ödeyememe riskinden endişe duyuyor. Ancak ortada şöyle bir durum var; Yunanistan'ın bu duruma düşmesi AB'nin işine gelmeyecektir zira bu ülke tahvillerinin çoğu zaten Alman ve Fransız bankalarının elinde. Borçların ödenememesi, hem Alman hem de Fransız malî sistemi üzerinde büyük problem oluşturacaktır. Bu sebeple AB, Yunanistan'ın borçları için mutlaka bir çözüm bulacaktır, bulmak zorundadır. Dolar ise Amerika'dan gelen kötü istihdam verileri sonrası kan kaybetmeye devam ediyor. Ekonominin bu kadar kırılgan olması, FED'in genişleyici para politikasını kolay terk etmesini de engelliyor; bu da Dolar'a değer kaybettiriyor. İşler tüm dünyada bir anda tersine döndü. Dolar ve Yen güvenli paralar olarak görülse de, kendi iç dinamiklerinden dolayı değer kaybediyor. Bu hafta Euro'nun değerini etkileyecek çok önemli iki veri var. Biri Yunanistan'dan gelecek haberler, diğeri Amerika'dan bugün açıklanacak tarım dışı istihdam verisi. Bu verinin iyi geleceğini sanmıyorum, ki bu durumda Dolar ikinci bir darbe daha yiyecektir. Bilindiği gibi öncü gösterge olan ADP tarım dışı istihdam verisi dün beklentilerin çok altında gelmişti. İngiltere'de de işler iyi gitmiyor. Veriler devamlı kötü geliyor, ekonomi toparlanmakta zorlanıyor. Merkez Bankası'nın faiz artırımına yönelik umutlar da azaldıkça Pound değer kaybediyor. Bu kargaşadan kârlı çıkan tek para birimi ise İsviçre Frangı. Yen ve Dolar'ın değer kaybetmesi kimseyi yanıltmasın, piyasadaki risk iştahı çok azalmış durumda. Bunu, Euro ve Pound karşısında anormal biçimde tarihî zirvelere tırmanan Frank'tan anlıyoruz. Yunanistan krizi yatışana kadar Frank değer kazanmaya devam edecektir. Risk iştahı geri geldiğinde, bu seviyelerden Frank satmak için sabırsızlanıyoruz.