Aylar, mevsimler geçmesine rağmen piyasalar üzerindeki kara bulutların dağılacağına dair bir işaret hâlâ yok. Hem Amerika hem de Euro Bölgesi büyük problemlerle karşı karşıya. Amerika'dan gelen ekonomik veriler büyük oranda beklentilerin altında. İstihdamda artış yok, tüketici harcamaları ile tüketici güveni dibe vurmuş durumda. Milli gelirin üçte ikisini tüketim harcamaları oluşturduğuna göre, vaziyet hiç iç açıcı değil. Dünyanın en büyük ekonomisinden gelen kara haberler doğal olarak risk iştahını azaltıyor. Dolar, Yen ve Frank yine çok değer kazandı. Altın, kimilerini ters köşeye yatırarak hızla 1900 dolar seviyelerine tekrar tırmandı. Dünya borsaları tabir caizse tepetaklak oldu. Amerika'da büyük umutlarla iki kere (tahvil alımı yoluyla) gerçekleştirilen parasal genişleme hamlelerinin beklentileri karşılayamadığı görüldü. Şimdi gözler, bu ay yapılacak FED toplantısında. Obama'nın bu Perşembe yapacağı istihdama yönelik açıklama da önemli. Risk iştahının azalmasının tek sebebi Amerika değil elbette. Büyümenin büyük oranda yavaşladığı Avrupa'nın da başı büyük belada. Aşırı miktarda borçlu ülkelerin aldığı tasarruf tedbirleri, haliyle ekonomilerine olumsuz yansıyor ve büyüme yavaşlıyor. AB liderleri ise bu manzara karşısında başlarını kuma gömmüş, bekliyor! IMF ve OECD'den gelen büyümenin teşvik edilmesine dair ciddi ikazlar ise âdeta duymazdan geliniyor. Yunanistan'ı kurtarmak için atılan adımlarda çok yavaş davranılınca piyasa bunu fiyatladı ve işler kötü gitti. Borç krizini aşmak için sıkılaştırıcı malî tedbirler alan ülkeler, bunun neticesinde rekabetçi özelliklerini kaybetti. Bu ülkelerin kısa vadede mutlaka istihdamı ve üretimi artırıcı tedbir almaları, buna mukabil uzun vadede borç miktarlarını azaltıcı sıkı maliye politikalarını uygulamaları gerekiyor. Bu, hem Avrupa hem de Amerika için şart. Öte yandan Merkel'in Almanya'da bazı yerel seçimleri kaybetmesi, bu yıl içerisinde Almanya'da yapılan tüm eyalet seçimlerinin (6 adet) kaybedildiği sonucunu doğuruyor. Bu da, Merkel'in özellikle borç krizinin çözümüne dair attığı adımları Alman halkının onaylamadığına işaret ediyor. Yani, Avrupa'nın tartışmasız en büyük ülkesi olan Almanya'da halkın bu çözüme soğuk bakması, Merkel'in elini kolunu bağlayarak çözümü geciktiriyor. Bu haberin ardından Euro/Dolar paritesi 1.41'lere kadar geriledi. Bu perşembe AB Merkez Bankası'nın faiz kararı açıklanacak. Bu şartlar altında bankanın daha fazla parasal sıkılaştırmaya gitmesi zor gözüküyor. Açıklanacak karara göre parite 1.40'lı seviyeleri görebilir.