Şimdi de Amerika! 2011'e yazık oldu

A -
A +

AB'nin nihayet Yunanistan ile ilgili attığı kararlı adımlar geçen hafta piyasalara olumlu yansımıştı. Liderler 109 milyar Euro büyüklüğündeki ikinci yardım paketini onaylamıştı. Paketteki en önemli ayrıntı, kredi derecelendirme kuruluşlarının 'temerrüd ilanı' tehdidine rağmen özel sektörün de bu yardıma gönüllü iştirak etmesi oldu. Dikkati çeken diğer unsur, problemli ülkelerin ödeyeceği faiz oranlarının düşürülmesi. Bunun yanında, Avrupa İstikrar Fonu'na icabı halinde piyasalardan tahvil alma hakkı da tanındı. Liderlerin, Euro Bölgesi'nin istikrarı için ne gerekiyorsa yapılacağına dair açıklamaları da piyasayı iyice rahatlatmıştı. Ancak Moody's, Yunanistan'ın kredi skorunu üç kademe birden düşürdü. Zira, özel sektörün bu pakete iştirakinin büyük bir zarara sebebiyet verme ihtimali üzerinde duruldu. Geçen haftaki iyimser hava, Amerikan Temsilciler Meclisi'nde mutlak hakimiyeti kaybeden ve Başkan Obama'nın dahil olduğu Demokratlar ile muhalefetteki Cumhuriyetçilerin devasa borç limitinin yükseltilmesi konusunda anlaşamaması üzerine daha da bozuldu. Dolar bilhassa Frank karşısında şiddetli değer kaybetti. Bu kadar çok olumsuz gelişmenin üst üste yaşanması, sene başından bu yana piyasalarda büyük hasara yol açtı. Arap isyanlarıyla başlayan gerginlikler silsilesi, Japonya felaketi, Avrupa borç krizi ve Amerikan borç limiti anlaşmazlığı gibi olumsuzluklarla pekişerek aylardır piyasanın nefes almasına mani oluyor. Oysa 2011'e ilişkin tahminler son derece müsbet idi; piyasalara küresel ekonomik toparlanmanın iyi olacağı beklentisi hakimdi. Yurt içinde ise cari açık endişesi, yabancıların Türkiye'den çıkmasına yol açtı. Hal böyle olunca, Merkez Bankası'nın faizleri değiştirebileceği beklentisi doğmuştu. Ancak banka faizleri artırmayınca Dolar/TL bir anda 1.74'e dayandı. İki haftada 700-800 kademe birden artan parite, kendi dengesini bulmaya çalışıyor. Dövizdeki ateşin bir miktar daha düşmesini beklemiyorum. Bankanın aldığı 'ihale iptali' gibi tedbirlere rağmen, mevcut beklentiler açısından kurda hemen düşüş yaşanması pek muhtemel değil. Dövizin yükselmesindeki ana sebepler piyasalar nezdinde değişmedikçe, bu seviyelerde bir miktar tutunma yaşanacaktır. Altın da, hem ABD'deki borç limiti anlaşmazlığı hem de Dolar/TL'deki yükseliş sebebiyle çok değerlendi. 1620 dolar direncinin aşılması altındaki değerlenmeyi hızlandırabilir. Sarı madende yaşanabilecek bir düşüş için, yurt içi ve yurt dışı kaynaklı endişelerin yok olması gerekiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.