Bir hoca, camide öğlenin son sünnetini kılarken, tehiyyetül mescide, tehiyyetül menzile ve sübha namazına da niyet edilebilir dedi. Doğru mu? CEVAP: Birkaç niyetin caiz olduğu yerler vardır ama burası değildir. Vaktin sünnetini kılarken vaktin farzına da niyet edilmez. Sübha namazı abdest aldıktan sonra kılınır, ilk sünneti kılarken niyet edilebilir. Son sünnete kadar beklenmez. Tehiyyetül mescid camiye girince kılınır. Son sünnete kadar beklenilmez. Yolculuğa çıkılmayacaksa tehiyyetül menzil de kılınmaz. Camiye girince, öğlenin son sünneti değil, ilk sünneti kılınırken, ikindinin ve yatsının ilk sünneti kılınırken, tehiyyetül mescide de niyet edilebilir, çünkü mescide saygı namazıdır. Eğer yenice abdest alıp girmişse, sübha namazına [abdest için şükür namazına] da niyet edebilir. Eğer bir yolculuğa da çıkacaksa, tehiyyetül menzile de niyet edebilir. İlk kazaya kalmış dört rekatlık bir farza da niyet edebilir. Böylece bir namaz için beş niyet edilmesi caizdir. Niyet edilmese de sübha, tehiyyetül mescid, vaktin sünnetinin sevabı alınır, ancak niyetin sevabı noksan olur. Camiye girip sünnet veya farz kılan, Tehıyyet-ül-mescid namazı da kılmış olur. Fakat, Tehıyyet sevabına da kavuşabilmek için, buna da ayrıca niyet etmek gerekir. Çünkü, hadis-i şerifte, (İbadetler, niyetlerine göredir) buyuruldu. Amelin sevabına kavuşmak için, niyet edilmesi şarttır. Bir ibadetin yapılması ile, başka bir ibadetin de yapılmış olacağı bildirilmiş olan yerlerde, ikinci ibadetin sahih olması için, bunun için de ayrıca niyet etmek gerekmez ise de, ikinci için de niyet edilmedikçe, bunun sevabı hasıl olmaz. (Redd-ül Muhtar) Kaza namazına niyet ederken, sünnet namazlar için vâdedilmiş olan sevablara kavuşmak için, vaktin sünneti için de niyet etmelidir. Böyle iki niyet, imam-ı A'zama, imam-ı Ebu Yusuf'a ve imam-ı Muhammed'e göre de sahih olup, sünnet sevabı da hasıl olur. (Nevadir-i fıkhiyye) Niyetin çok olması sevabın çok olmasına sebep olur. Camiye giren kimse, ne kadar çok niyet ederse, o kadar çok sevap alır. Mesela: 1- Caminin Allahü teâlânın evi olduğunu düşünürse, 2- Allahü teâlânın evini ziyarete de niyet ederse, 3- Namaz kılmayı beklemek için niyet ederse, 4- İtikaf edip ahireti düşünmek için niyet ederse, 5- Vaaz dinlemek için de niyet ederse, 6- Okunacak Kur'an-ı kerimi dinlemek için niyet ederse, 7- Dışarıda harama bakmaktan kurtulduğunu düşünürse, 8- Düzgün namaz kılanları görüp namazını onlar gibi düzgün kılmaya da niyet ederse, 9- Salihlerin yüzüne bakmanın ibadet olduğunu düşünerek onlara bakmayı düşünürse, 10- Salih kimselerle arkadaş olmayı, onlarla dini sohbet etmeyi düşünürse. Bunun gibi her niyeti için ayrı sevablara kavuşur. Denize bakmak ibadettir. Ancak trene bakar gibi bakmak değil, sünnet olduğunu düşünerek bakmak sevabdır. Denize yüzmeye giden de, denize bakmanın, yüzmenin, gusletmenin sevab olduğunu düşünürse her niyeti için sevaba kavuşur. Her işte niyetin önemi büyüktür.