Niye nükleer santralimiz yok?

A -
A +

Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre kendisiyle nükleer santrallerle hakkında yapılan röportajda: "2050 yılında Rusya, Azerbaycan, İran, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Kazakistan ve Kuzey Denizi'nin petrol kaynakları tükendiğinde Alaska ve Teksas'ta saklanan petrol yataklarının Amerika'ya en az 20 sene muazzam bir üstünlük sağlayacağını" ifade etti. Özemre, petrol dışındaki, örneğin nükleer enerji gibi alternatif kaynakların kullanılmasının engellenmesini ise, "Şimdi burada şunu söylemek lazım: Hali hazırda dünyada pek çok ülkenin ihtiyacını karşılayan nükleer enerji var. Nükleer enerji bugün Dünya'da 32 ülkede kullanılmakta ve Dünya elektrik üretiminin yüzde 18'ini karşılamakta olan bir enerjidir. Nükleer enerjide en ileri gitmiş devlet Fransa'dır. Kendi elektrik üretiminin yüzde 75-76'sını nükleer enerjiden kaşılamaktadır. Tabii nükleer enerjinin bu kadar yayılması özellikle dünya petrol ve kömür kartellerinin işine gelmemektedir" şeklinde değerlendirdi. Onlara öyle, bize böyle!.. Özemre sözlerine devamla "İşte bunun içindir ki, dünya petrol ve kömür karteli bizim gibi ülkelerin ve 3. dünya ülkelerinin, yani gelişmekte olan ülkelerin nükleer enerjiye geçmemesi için elinden gelen her türlü melaneti yapmaktadır. Bunun için ellerindeki büyük medya imkanlarıyla ve pireyi deve yapmak suretiyle nükleer enerjiyi bir öcü gibi göstermekte ve her türlü yalanı ve dezinformasyonu reva görmektedirler. Meselâ, Çernobil kazası bunlar için büyük bir fırsat oldu. Bunu sonuna kadar istismar ettiler. Bunun için pek çok çevreci örgütü ve Avrupa'daki çevreci politikacıları ve partileri gizliden gizliye desteklediler, beslediler. Shell'in 200 bin hissesi Greenpeace'e verildi. Bildiğiniz gibi Shell, Hollanda kraliyet ailesinin bir mülküdür. Arada bir Greenpeace, Shell'e karşı İngiltere'de ya da Hollanda'da birtakım çevreci eylemler yapmaktadır. Greenpeace'nin en fazla eylem yaptığı konu, mesela Fransızların atom bombası denemesi gibi olaylardır. Ama Geenpeace, Amerika'da yapılan atom bombası denemelerine hiç ses çıkarmamaktadır. Buna mukabil Türkiye'nin bir atom santrali elde etmesine şiddetle karşı çıkmakta ve elinden gelen her türlü melaneti yapmaktadır. 10 tane nükleer santralimiz olsa... Türkiye 1000 megawattlık bir nükleer santral tesis etse, bu 1000 MW'lık nükleer santralin, bir senede üreteceği enerjinin petrol eşdeğeri 1 milyon 600 bin tondur. Bir nükleer santralin ömrü 40 sene olduğuna göre, 40 sene süresince Türkiye tıpkı 64 milyon ton petrol tasarruf etmiş gibi olacaktır. Eğer Türkiye'nin 10 tane nükleer santrali olsa -ki bu aşağı yukarı 10.000 MW elektriğe, yani bugünkü müesses/kurulu elektrik gücümüzün yüzde 40'ına tekabül etmektedir- o zaman Türkiye, bu santrallerin 40 senelik ömrü zarfında sanki 640 milyon ton petrol tasarruf etmiş gibi olacaktır. Eğer Türkiye'yi Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya'daki 10 Müslüman ülke daha izlese, o zaman 40 senede Müslüman ülkelerin tasarruf edeceği petrol miktarı 6 milyar 400 milyon tona baliğ olacaktır ki, bu dünya kömür ve petrol kartelini fevkalade endişeye sevkedecek ve batmasına sebep olabilecek bir rakamdır." Türkiye'nin ufkunu açma, yarına güvenle bakma, çağı yakalama değil, çağı geçmek adına İnşallah bu hükümet üzerine düşeni yapar. Not: Yazımın hazırlanmasında; Ekrem Toprak, İhsan Türkmen ve S. Vecheddin Arvas'ın gönderdiği notlardan istifade edilmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.