Ortadoğu'da savaş rüzgârları

A -
A +

Ariel Şaron'un büyük farkla seçimi kazanması üzerine Ortadoğu'da adeta savaş bulutları toplanmış ve savaş rüzgarları esmeye başlamıştır. Zaten sertlik yanlısı olduğu bilinen ve Şaron eşittir savaş olarak tanınan, Lübnan kasabı, katil, buldozer gibi adları ile meşhur olan Şaron'un gelişi, Arap ülkelerinde endişe meydana getirmiştir. Filistinliler intifadaya devam çağrısı yaparken, Suriye ve Lübnan orduları muhtemelen bir savaşa hazırlık yapmakta; Irak ise gönüllülerden bir tugay kurmuş ve bu tugaya "Kudüs El Kudüs Eşşerif Ordusu" ismini vermiştir. Filistin-İsrail arasındaki savaşın Suriye, Lübnan ve Irak'a sıçramasından endişe edilmektedir. Şaron'un seçilmesi İsrailli gençler ve sertlik yanlısı İsrailliler arasında bayram havası yaşanmasına sebep olmuştur. 1982 yılında Şaron bir tankın üzerinde olduğu halde, İsrail ordusu Lübnan'a girdi ve önemli kısmını işgal ederek 30 bin sivilin ölümüne sebep oldu. Sabra ve Şatilla kamplarında silahsız sivillerin katledilmesi dünya kamuoyunda tepkilere sebep oldu. Ve bunun sonucunda İsrail Askeri Mahkemesi Şaron'u suçlu bulunca Şaron, Savunma Bakanlığı'ndan istifa etti (ettirildi). Şu anda elektriksiz ve susuz bu kamplarda yaşayan Filistinli İbrahim: "Herkes gelebilirdi ama o değil. O kana susamış bir katildir. İşgalin liderliğini yaptı. Evimi yaktı. 3 çocuğumu ve hamile eşimi öldürdü." Şu anda 4 milyona yakın (3 milyon 700 bin) Filistinli, Filistin dışında yaşamak zorunda bırakılmıştır. Şaron kazandı fakat dünya kamuoyundaki menfi imajını silmek için Barak'a ortaklık teklif etmektedir. Barış zor zamana, şartlara, ince dengelere bağlıdır. Bunun için sabır ister. Savaş ise kolay yoldur. İsrail Şaron'u seçerek savaşı tercih etti. İsrailliler güvenlik endişesiyle Şaron'u seçti. ABD ve Batı'nın Şaron'u desteklemesi zor olacaktır. Şaron tipik bir fundamentalisttir. Aşırı sağcı ve aşırı siyonist bir politikacıdır. Avusturya'da aşırı milliyetçi Haider iktidar olunca, AB, Avusturya ile münasebetlerini askıya aldı. İslâm ülkelerinde milli ve manevi değerlere saygılı partilerin oy nisbeti % 20'yi aşınca onu iktidardan indirmek için her türlü tedbiri almak ABD ve AB'nin değişmeyen siyasetidir. ABD ve AB'nin müştereken aldığı protokole göre ise Avrupa'da Müslümanların sayısı % 10'u aşarsa soykırım dahil her çareye başvurulur. Bosna ve Kosova'da soykırım bu maksatla yapıldı. Ama İsrail'de aşırı milliyetçi ve aşırı siyonist Şaron'un Likud partisi % 62.5 oy alınca "tedbir" yerine "tebrik" almıştır. Ortadoğu'da barış, Şaron ile hayalden öteye geçemez. İNŞALLAH yanılan ben olurum. ABD, Beyaz Saray, Bush ve Pentagon, Şaron'un yanında yer alacaktır. 1993 Oslo Antlaşması ile "Toprağa Karşı Barış" planı ikinci intifada ile sona ermiştir. Şaron, Kuzey Irak yani Türkiye sınırına kadar savaş yoluyla İsrail'in genişlemesinin düğmesine basılmıştır. Şaron ABD ve AB desteğiyle Ortadoğu'yu ısındıracaktır. Ama bu sefer çıkan ateş İsrail'i yakacaktır. 16 Eylül 1982'de başlayıp 36 saat süren Sabra ve Şatilla katliamını Araplar unutmuş değildir. Mayıs 2001'de Manavgat Çayı suyunun İsrail'e satışını konu alan (nihai protokol) imzalanırsa Türkiye, Arap Dünyası nazarında büyük itibar kaybına uğrar. Şaron'un siyasi danışmanı Zalman Şoval, Barak ile Arafat arasındaki Taba'da yapılan görüşmelerin, bundan sonraki barış görüşmeleri için temel olmayacağını söyledi. Yalnız anlaşmaları tanıdığını 1993 Oslo, 1998 Wye plantation ve 1999 Şarm el- Şeyh anlaşmalarının yürürlükte olduğunu bildirdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 242 ve 338 sayılı kararları, İsrail'in 1967'de işgal ettiği yerlerden barış karşılığı çekilmesini ön görmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün yaptığı açıklama, Bill Clinton tarafından sunulan Ortadoğu Barış Plânı ABD'nin teklifleri değildir şeklindedir. ABD'nin yeni planı belirsizdir. İsrail'de 2 görüş vardır. Bunlar; "Şaron İsrail'in kendi güvenini kazanmasını sağlayacak adam" diğerine göre de: "Yahudilerle Arapları yeniden bir ateşin ortasına atarak kutuplaşmayı sağlayacak adamdır." Bakalım önümüzdeki günler neyi gösterecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.