Petrol ve tuz

A -
A +

Yapılan incelemeler sonunda dünyada bulunan tuz kaynaklarının yüzde 30'unun petrollü olduğu anlaşılmıştır. Yurdumuzda Kars, Tuzluca, Sivas, Erzincan, Çankırı, Siirt, Van, Çukurova, Tuz Gölü, Trakya, Hamidabad, Umurçay, Deveçatağı, Müreffe ve Adıyaman gibi büyük havzalar bu özelliktedirler. Tuz ile petrolün karındaş olduğu bilim adamlarınca ifade edilmektedir. Tuz yataklarının basıncı altında harekete geçerek arızalı zonlarda meydana getirdikleri tuz donlarının petrol ve kükürt yatakları bakımından son derece önemli oldukları ortaya çıkarılmıştır. Tuz donlarının, yükselmesi sırasında tavan kayaçlarında yükselerek bazı hallerde yeryüzünde bile farkedilebilecek anti-linaller meydana getirdiği sık sık görülmektedir. Bu yükselim zonları, beraber bulundukları tuzlu suların basıncı ile daima yukarı itilen petrol yataklarına son derece müsaittir. Netice olarak, Petrolün tuzla önemli bir münasebeti olduğunu söyleyebiliriz. Ve büyük yeraltı tuz yataklarının sahip olduğu Türkiye'nin tuz yataklarına paralel olarak büyük bir petrol potansiyeline sahip olduğunu belirtebiliriz. (Tekel Haber Bülteni/80. sayı 1-2-3) Petrol aranırsa bulunur ABD'de her yıl en az 2-3 bin sondaj yapılarak, kuyu açılmaktadır. Türkiye'de ise birkaç kuyu ile iktifa edilmektedir. Orman Mühendisi Hilmi Oğuzkan'ın bizzat şahit olduğu Çeşmealtı, Demetoku ve bilhassa Aşağı Demirci köyünde 6-17 metre arasında kazılan su kuyularından çıkan suyun içindeki kabarcıklar yanmaktadır. Bu ise doğalgazın varlığına işarettir. Türkiye'nin birçok alanında yerden fışkıran petrol gölcükleri ve tutuşan tabii gaz vardır. Yetkililerin yaptıkları üzerlerini betonla örtmektir. Acaba bu kaynaklar kime ve ne zamana bırakılıyor? Petrol ve Osmanlı Osmanlı'nın ilk jeolojik haritası 1840-1845 arasında W.F. Ainsworth, H.E. Strikland ve W.S. Hamilton tarafından yapıldı. Daha sonra 1847-1866'da Tchihatcheff tarafından yapıldı. Bu jeolojik haritalarla birlikte 1857'den sonra Osmanlının yıkılışı dağılışı hızlandı. Petrol bölgelerimizi Musul-Kerkük dahil elimizden aldılar. Sıra şimdi IMF'nin hazırladığı Petrol Piyasa Kanunu ile yakında elimizden alınacaktır. Diğer hazırlanan Maden kanunuyla başta bor olmak üzere bugüne kadar esir olan yeni işletilmeyen madenlerimiz çok uluslu bilhassa ABD maden şirketlerince işgal edilecektir. Ülke elden gidiyor, seyrediyoruz. Bu yaştan sonra asla politikaya atılmam. Ama bir politikacı olsaydım Türkiye'nin IMF esaret zincirini kırar ve mevcut hükümetin bütün icraatlarını iptal ederdim. Başta tarım ve hayvancılık olmak üzere, güçlenmemiz ve esir madenlerimizi işleterek dünyanın en güçlü ekonomisine sahip olan 10 ülke arasında yer almamız işten bile değil. Futbol itici güç olmalıdır FİFA'ya bağlı 234 ülke içinde dünya üçüncüsü olmak Türkiye'yi gelişmiş 10 ülke arasına sokmaktan daha zordur. Yeter ki bu ülkeyi gerçek ehil kadrolar idare etsin. Futbol örnek olur. Bu ülkeye gözyaşı, alınteri, inançlı, ilim ve teknoloji sahibi evladlarımızın idaresi nasip olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.