Malta sürgünleri ve aklanan Türk milleti

A -
A +

Emekli Büyükelçi Bilal N. Şimşir'in, İngiliz arşivlerini inceleyerek hazırladığı "MALTA SÜRGÜNLERİ" adlı eseri, Ermeni iddialarını ve Türk insanına yapıştırılmak istenen "soykırım iddialarını" çürütüyor. İngilizler, Malta'ya sürgün ettikleri 144 Türk'ü Ermeni iddialarından yargılamak için İngiliz, Osmanlı ve Amerikan arşivlerini tarıyorlar. Ama Ermeni iddialarını teyit edecek tek belge bulamıyorlar. Bu yüzden dava bile açamadan, 1921 yılında sürgünleri serbest bırakıyorlar. Türk milleti de bugün soykırım yapmakla suçlanan insanlar daha hayattayken aklanıyor. Sayın Şimşir'in kitabı ABD Yönetimi ve Kongre üyeleri gibi, darbe girişimi iddiaları nedeniyle yapılan gözaltı ve tutuklamaları "Malta Sürgünleri"ne benzeten CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da aydınlatacaktır. Tabii siyaset değil, gerçeklerin peşinde koşuyorlarsa! Irak seçimleri ve Doğramacı'nın hayali "Hocabey" unvanlı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, 95 yıllık ömründe çok önemli başarılara imza attı. Türkiye Cumhuriyeti de ona olan sevgi ve saygısını, son yolculuğuna devlet töreni ile uğurlayarak gösterdi. Cenaze törenine "Devlet, Yasama, Yürütme, Yargı, Asker, Üniversite ve Siyaset" temsilcileri tam kadro katılarak özlenen birlik ve beraberlik tablosu sergilediler. Erbil doğumlu "Hocabey"in hayattayken belki de el atıp sonuç alamadığı tek konu, "Irak Türkmenlerinin tek çatı altında toplanması" oldu. Onların "Irak Türkmen Cephesi" etrafında toplanmasını arzulamıştı. Ama bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kaldı. Irak'ta pazar günü genel seçimler var ve Türkmenler yine çok dağınık bir görüntü sergiliyor. Seçimlere, Irak Türkmen Cephesi'nin yanı sıra diğer parti ve ittifak listelerinden giriyorlar. Türkmenlerin dağınıklığını, oy kullanmadaki isteksizlikleri de perçinliyor. Zira 2005 seçimlerinde Türkmenlerin, yüzde 35'inin oy kullandıkları belirlenmişti. Bakalım Türkmenler, bu kez oylarıyla "Hocabey"in "tek çatı altında toplanma" rüyasını gerçekleştirebilecekler mi? Öncelik dış tehdide verilecek Türkiye'nin menfaat ve güvenliğine yönelik stratejilerin yer aldığı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi yenileniyor. Peki, bu nasıl yapılacak? Hazırlıkları Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği koordine ediyor. Genel Sekreterlik, "Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarıyla MİT Müsteşarlığı"nın görüşlerini derleyip, kararlaştırılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısına sunuyor. Burada şekillendirilen belge, daha sonra Bakanlar Kurulu'nca değerlendirilip onaylanıyor. Hükümet, yeni belgenin öncekiler gibi detaya girmemesini, yol gösterici nitelikte olmasını ve önceliği dış tehdide vermesini istiyor. Mevcut belgede, "bölücü terör, radikal gruplar, Ege'de Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması ve Irak'taki belirsizlik" gibi konular öncelikli tehdit olarak sıralanıyordu. İçeride teröre çözüm arandığı ve dışarıda komşularla "sıfır sorun" politikası izlendiği bir dönemde, hazırlanacak yeni belgede yer alacak tehditlerin niteliği merakla bekleniyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.