"27 Mayıs iması" kabul edilemez!

Türkiye, komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirdikçe, "Eksen kayması" eleştirilerine muhatap oluyor. İddiaların altında kabul edilemez, "tarihî bir ima" yatıyor. Başbakan Adnan Menderes, Temmuz 1960'ta Moskova'yı ziyaret edeceğini açıkladığında, ABD, NATO ve CENTO'da, "Türkiye ne yapmak istiyor?" endişesine yol açmıştı. İsmet İnönü de o meşhur, "Sizi, ben bile kurtaramam" çıkışını o süreçte yaptı. 27 Mayıs 1960'ta gerçekleşen müdahale ABD ve ittifakları rahatlatırken Alpaslan Türkeş'in okuduğu bildiride, "Bütün ittifaklarımıza ve taahhütlerimize sadığız. NATO'ya ve CENTO'ya bağlıyız" denilmişti. Yıl 2009 ve dünya yeniden kuruluyor. Türkiye de yeni dünyada hak ettiği yeri almak için jeostratejisinin gereğini yapıyor. Karanlığa mektup yazmaya gerek yok! Haydi Türkiye, ekran başına "Türkiye Modeli" hakkında Meclis'te "Genel Görüşme" açılması önümüzdeki hafta salı günü tartışılarak oylanacak. "Neden 10 Kasımda?" eleştirileri de tansiyonu yükseltecek. Kabul edilirse 12 Kasımda enine boyuna değerlendirilecek. Görüşmeler naklen yayınlanacak. Başbakan Erdoğan, partisinin 20 Ekimdeki grup toplantısında, kameralı görüşme teklifini ret ederken, "Sayın Baykal madem ki sen, kameraları çok arzu ediyorsun, Mecliste bir tane, iki tane, üç tane kamera karşısında değil, tüm yerli yabancı kameralar karşısında konuyu görüşeceğiz. Eğer sen çıkar orada konuşursan ben de çıkıp konuşacağım" demişti. 25 yıllık terör ve onu doğuran Kürt sorununa TBMM'de çözüm aranacak. Bu fırsat kaçmaz, haydi ekran başına! Avrupa, Avrupa! Duy sesimizi! ABD'de 5 Kasım 2007 tarihinde gerçekleşen tarihî, "Bush-Erdoğan" görüşmesinde, PKK'nın ortak düşman ilan edilmesi ve anlık istihbarat paylaşımının başlaması, terör örgütüne indirilen ilk somut uluslararası darbe oldu. ABD'nin 2011'den itibaren Irak'tan çekilme kararı, İran ve Suriye'nin örgüte desteklerini kesmeleri PKK'nın tasfiye sürecini başlattı. Bölgesel Kürt Yönetimi de kervana, demokratik açılımı desteklediğini ilan ederek katıldı. Geriye bir tek AB ülkeleri kaldı. Onlar da şimdiye kadar görmezden geldikleri uyuşturucu ticareti, haraç gibi faaliyetlerine son verirlerse, PKK'nın tasfiyesi kaçınılmaz hale gelecek. Türkiye gibi dostun olsun! Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Irak ziyaretinde, Mesut Barzani çarpıcı bir itirafta bulundu. Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri, "Türkiye zor günlerimizde hep yanımızda oldu. Saddam Hüseyin'in devrilmesinin ardından devletin bazı gizli belgeleri elimize geçti. Belgelerde, Türk yetkilileri bize ne söyledilerse, aynı şeylerin Irak yöneticilerine de söylediğini gördük. Bizi hiç kandırmamışsınız. Ama dost görünen bazı ülkelerin gerçek yüzünü de bu belgelerde gördük" dedi. Barzani'nin itirafı ile Türkiye'nin diplomatik ilişkilerdeki samimiyeti tescillendi.