Ada'da düğmeye bastık

A -
A +

Türkiye, "Kıbrıs'ta çözümü zorlayacak diplomatik bir atak" başlattı. Yeni politika ile AB entegrasyon sürecinin, "Türk liman ve havaalanlarının Rumlara açılmasına indirgenmesinin yanlışlığı" vurgulanıyor. Kıbrıs'taki tüm sorunların çözümü için AB ülkelerinden iki liderin görüşmelerini desteklemeleri istenerek "Biz elimizden geleni yapıyoruz. Sizden de aynısını bekliyoruz" mesajı veriliyor. Yeni politikanın anlatıldığı İngiltere, "Ada'da anlaşma olursa üs olarak elinde tuttuğu toprakların yüzde 50'sini bırakma" sözü verdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretinde Fransa'dan, yakın oldukları Rum lider Hristofyas'a "Çözüm için yapıcı olun" sinyali göndermesi istendi. Gül ve Erdoğan İtalya'dan, Davutoğlu da ocak ayında AB dönem Başkanlığı'nı üstlenecek olan İspanya'dan destek sözü aldı. Davutoğlu 1-2 Aralıkta Yunanistan'ı ziyaret ederek, hem Ege hem de Kıbrıs sorunları için çözüm arayacak. Başbakan Erdoğan'ın 7 Aralıkta Başkan Obama ile yapacağı görüşmede Kıbrıs da masaya yatırılacak. Türkiye, ABD'nin de süreçte etkin bir rol üstlenmesini ve Özel Temsilci atamasını istemeye hazırlanıyor. Bildiride açılım neden yoktu? Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarından sonra yayımlanan bildiriler, izlenecek politikalara ışık tutar. Örneğin 1 Mart 2003'te tezkerenin reddedilmesi, bir gün önce yapılan MGK bildirisinde tezkerenin kabulü yönünde bir ifade bulunmamasına bağlanmıştı. 20 Ekim 2009 bildirisinde de haberciler ilk olarak demokratik açılıma ilişkin destek ifadesi aradılar. Ama yoktu. İlk akla gelen soru "Acaba asker ile sivil arasında bir görüş ayrılığı mı var?" oldu. Oysa görüş ayrılığından ziyade demokratik açılım sürecine ilişkin temel kodlarda uyum vardı. Perde arkasından yansıyan bilgilere göre, Kuzey Irak'tan gelenlerin örgüt şovuna alet olmaları ve bunlara yönelik tepkiler, MGK bildirisinde açılımın yer almasını engelledi. Bildiri kaleme alınırken, terör örgütü ve yandaşlarını caydıracak ifadelere yer verilmesi benimsendi. Bunun üzerine bildiride sadece terörle mücadelede kararlılık vurgulandı. ASELSAN 34 yaşında 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından TSK'nın haberleşme ihtiyacını karşılamak üzere kurulan ASELSAN, 34'üncü kuruluş yıl dönümünü kutladı. Şirket halen, ATAK Saldırı Helikopteri, ALTAY Tankı, GÖKTÜRK Keşif ve İstihbarat uydusu gibi millî projeler ile F-35, AWACS uçağı, İHA gibi uluslararası önemli projelerde yer alıyor. Terörle mücadelenin ilk yıllarında gece görüş dürbünlerinin bile yurt dışından getirildiği hatırlanırsa, şirketin geldiği nokta daha iyi anlaşılır. Dünyada ilk 50 firma arasına girmeyi hedefleyen ASELSAN, 1984 yılından bu yana, 5 kıtadan 35 ülkeye 1 milyar dolar civarında ürün ihraç etti. Bu ülkeler arasında ilk telsiz üretim lisansının alındığı Hollanda'nın yanı sıra ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi sanayi devlerinin yer alması dikkat çekiyor. Yarınlara güvenle bakmamızı sağlayan ASELSAN'a daha nice 34 yıllar dileriz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.