DEMOKRATİK AÇILIM VE REFERANDUMUN ÖNEMİ
1992 yılında gerçekleştirilen ilk büyük sınır ötesi harekât başladığında Irak'a sıfır noktasındaki Çayırlı Karakolu'ndaydım. Gündüzleri TSK'nın geceleri ise terör örgütü PKK'nın etkin olduğu bir dönemdi. PKK 300-500 teröristle sabaha kadar karakol basıyor ve kurtarılmış bölgeler ilan etmeye hazırlanıyordu. Yaklaşık 1 ay süren operasyon bittiği zaman terörist başı Abdullah Öcalan, "Kaybımız çok fazla. TC askerinin karşısına düzenli birlikler gibi çıkmamız büyük hata oldu" itirafında bulundu. Askeri değerlendirmelerde ise PKK'nın belinin kırıldığı ve kolay kolay toparlanamayacağı söylendi. Ama öyle olmadı.Yıl 2010. 1992'den sonra onlarca harekata rağmen Türkiye yine sınır ötesi operasyonu tartışıyor. Oysa çözüm, devlet projesi haline getirilen demokratik açılımda aranmalı. Bunun için anayasa paketinin küçük sıyrıklarla da olsa Anayasa Mahkemesi'nden geçmesi önemli. Sırada 12 Eylül'de yapılacak referandum var. Milletin vereceği onay, Türkiye'nin demokratikleşmesinin ve terör başta olmak üzere sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. Ümitsizliğe yer yok! İNGİLTERE'NİN ÖDEMESİ GEREKEN BORÇ Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihalelerine ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere denizcilikte söz sahibi ülkeler katılır. Ama bugüne kadar İngiltere'den savaş gemisi ve denizaltı başta olmak üzere alım yapılmamıştır. Nedenini araştırınca tarihi hakikatler ortaya çıktı. Çünkü İngiltere hem 1. Dünya Savaşı öncesinde hem de 2. Dünya Savaşı sırasında önce Osmanlı Devleti'ne sonra da Türkiye Cumhuriyeti'ne parası ödenen savaş gemisi ve denizaltıları vermemiş. Türk devleti her iki savaşta da zor anlar yaşarken, Türk milletinin alın teri ile bedeli ödenen gemi ve denizaltıları İngiltere kendi savunmasında kullandı. 1. Dünya Savaşında "Sultan Osman I" ve "Reşadiye" savaş gemilerine 3 Ağustos 1914'te el koyan İngiltere, 1941 yılında da "Burak Reis, Murat Reis, Oruç Reis ve Uluç Reis" adlı denizaltıları vermiyor. "Sultan Osman I" ve "Reşadiye" zırhlıları için ödenen para 5 milyon 200 bin İngiliz lirası civarında. Denizaltıların teslim edilmemesi öncesinde ise tam bir dram var. İngiltere'nin isteği üzerine denizaltıları teslim almak üzere yola çıkan Refah şilebi 23 Haziran 1941 günü Akdeniz'de batırılıyor. Birkaç personel dışında yaklaşık 150 yetişmiş Türk denizcisi ile İngiltere'de eğitim görmeye giden 40 civarında personel şehit oluyor. İngiltere'den beklenen üstüne yattığı savaş gemileri ile denizaltıları teslim etmesi. Borçlarını ödemedikleri sürece de Türkiye'den büyük savunma ihalesi alamayacaklar. Bizden hatırlatması!