Türk demokrasisi 60 yaşında

Bugün 14 Mayıs 2010. Cumhuriyet dönemindeki ilk iktidar değişikliğinin 60'ıncı yıl dönümü. Aynı zamanda "Tek Parti" iktidarına son verdiği için de Türk demokrasisinin başlangıcı kabul ediliyor. Aslında ilk çok partili seçim 21 Temmuz 1946'da yapıldı. CHP 395, Demokrat Parti ise 66 milletvekili kazandı. Ancak uygulanan "açık oy, gizli sayım" yöntemi nedeniyle her zaman eleştirildi. "Seçimleri Demokratlar kazandı, ancak mazbataları Halkçılar aldı" suçlamaları hafızalara kazındı. 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimlerinde ise oylar "gizli oy, açık sayım" yöntemi ile tasnif edildi. DP 408 ve CHP 69 milletvekili aldı. Bugünü anarken, demokrasi şehitleri Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı unutmamak gerek. Ruhları şad olsun! Yunanistan ile yeni sayfa Başbakan Erdoğan, bugün Atina'ya gidiyor. Erdoğan ve Papandreu'nun ikili sorunları çözüp, ilişkileri güçlendirme arzusu dikkat çekiyor. Yunanistan'ın tehdit algılamasını değiştirmesi çok önemli bir adım olacak. Örneğin halen Türk Savaş uçakları Ege'nin uluslararası hava sahasında eğitim uçuşlarını silahsız yaparken, Yunan savaş uçakları bomba yüklü uçuyor. Türk savaş uçaklarını önleme uçuşlarını da sürdürüyorlar. İflasın eşiğindeki Yunanistan, nüfus ve gayrisafi yurt içi hâsılasına göre, dünyada silahlanmaya en çok para harcayan ülkelerden biri. (2008 yılında 12.6 milyar dolar harcamış.) Böylece tehdit olarak gördüğü NATO müttefiki Türkiye ile Ege'de silah dengesi kurmaya çalışıyor. Ekonomik krizle birlikte Yunanlılar yoğun şekilde silah alımlarını kısmayı tartışıyor. Onları Ege'de dengenin Türkiye lehine bozulacağı endişesi frenliyor. Yunanlı siyasetçiler Türkiye'nin jeopolitiğini yanlış değerlendiriyor. Türkiye, terörle mücadele ve İran, Irak ile Kafkasya'daki riskler devam ettiği sürece savunma harcamalarını belli bir seviyede tutmak zorunda. Ama komşularla sıfır sorun ve azami iş birliği politikası çerçevesinde Türkiye, artık Yunanistan'ı eskisi gibi tehdit olarak algılamıyor. Başbakan Erdoğan'ın Atina'da vereceği mesajlar da bunu pekiştirmeye yönelik olacak. Türkiye sanal savaşa hazır mı? Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanlığı'ndan istifasına yol açan kasetin, Kanada üzerinden servise konması, "Sanal Savaş"ın tipik bir örneği. Bilişim teknolojisindeki hızlı gelişmeler hem insan hem de devlet hayatını kâbusa çevirebiliyor. Bu olayda da öyle oldu. Baykal çekilirken, devleti de zan altında bıraktı. Yaşananlar bir kere daha "Türkiye, Elektronik Ortamda Savaş'a hazır mı?" sorusunu akıllara getirdi. Başlatılan inceleme ve soruşturmalar buna da ışık tutacak.